- OTAM Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi
- Issue:55
- ORUÇ BEĞ TARİHİ’NİN NEŞRİNE DAİR
ORUÇ BEĞ TARİHİ’NİN NEŞRİNE DAİR
Authors : Hasan Yüksel
Pages : 193-224
View : 57 | Download : 80
Publication Date : 2024-04-30
Article Type : Other Papers
Abstract :Necdet Öztürk, Oruç Beğ Tarihi [Osmanlı Tarihi (1288-1502)] (Giriş, çevri metin, kronoloji, dizin, tıpkıbasım), 1. basım İstanbul: Bilge Kültür Sanat, 1. Basım, Mart 2014. Bu eserin aynı yayınevinde daha önce çıkmış iki basımı (Bilge Kültür Sanat, İstanbul. Ancak 2007 ve 2008) olduğu halde neden birinci basım olarak takdim edildiği anlaşılamamaktadır. Burada, Oruç Beğ Tarihi adıyla neşredilen bu metnin giriş bölümü irdelenecek, metin kısmında sadece yanlış okunan, anlamı bozan ve anlamsız kelimeler üzerinde durulacak; anlamı bozmayan telaffuz farkı ve imla hatalarına değinilmeyecektir. Franz Babinger 1925’te Oruç Beğ’in Oxford nüshası ile ona izafe edilen fakat içinde adı geçmeyen Cambridge nüshasını peş peşe ekleyerek, Osmanlı harfleriyle Oruç Beğ Tarihi adıyla neşretti. Cambridge nüshasının Oruç Beğ’e aidiyeti şüphelidir. Nihal Atsız, bu neşriyatı sadeleştirip düzenleyerek, 1972’de Oruç Beğ Tarihi ismiyle yayımladı; ilavesinde tıpkıbasımını verdiği Manisa nüshası, baskı tekniğinin özensizliğinden okunamaz durumdadır1. Bugün, Oruç Beğ’e izafe edilen altı nüshadan, Oxford ve Manisa nüshaları hariç, diğer dördünde Oruç Beğ ismi geçmez; bu nüshalarda kronoloji, muhteva ve metin bakımından da tam bir uyum söz konusu değildir. İkisinde ismini sarih olarak belirten Oruç Beğ diğerlerinde neden saklasın? Yayımlayan bunu tartışmamıştır. Ayrıca aralarındaki fark sadece Oruç Beğ’in isminin yer alıp almamasından da ibaret değildir Sayın Necdet Öztürk, bazı varsayımlara dayalı olarak Oruç Beğ’e atfedilen bu nüshalardan, daha önce Sadettin Buluç’un Anonim Tevârih-i Âl-i Osman olarak değerlendirip 1938’de üzerinde tez hazırladığı P ve Pa rumuzuyla nitelendirilen iki nüshadan P’yi esas alıp Pa ve M nüsha farklarını tercihe göre metne alıp veya dipnotlarda göstererek Oruç Beğ Tarihi ismiyle neşrettiğini ifade etmektedir. Ancak, Öztürk’ün P’ye göre, konular ve olayların daha kısa tutulduğunu söylediği ve kimi olayların anlatımında takdim-tehir ve eksiklikler bulunduğunu belirttiği Manisa nüshasından (M), yer yer bazı kelime ve ibarelere teberrüken atıfta bulunulmuş olsa aşağıda görüleceği üzere nüsha farklarına tam yer verilemediği görülmektedir. Halbuki, bu uyumsuzluğu, “P[ve] Pa yazmaları kronolojik sıraya göre gittiği hâlde, M yazması diğer iki nüshaya uymamaktadır”2 diye açıkça belirten de kendisidir; buna rağmen yine de P ve Pa nüshaları ile karşılaştırmaya girişmiştir. Bunun yanı sıra, Oruç Beğ Tarihi adıyla neşredilen bu metin, tashihe muhtaç, hiçbir anlam ifade etmeyen, cümleyi bozan birçok okuma hatalarını da içermektedir. Bu okuma hatalarının bir kısmının neşre esas alınan nüshanın istinsahından kaynaklandığı söylenebilir. Ancak, metin neşri eski harfli bir metni sadece yeni harflere aktarmaktan ibaret olmadığı da bilinen bir hakikattir.Keywords : Oruç Beğ Tarihi, Osmanlı Kronikleri, ORUÇ BEĞ TARİHİNİN NEŞRİNE DAİR