- Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Issue:53
- YŌKO TAWADA’NIN DİSTOPİK ROMANI “TOKYO’NUN SON ÇOCUKLARI” NA EKOELEŞTİREL YAKLAŞIM
YŌKO TAWADA’NIN DİSTOPİK ROMANI “TOKYO’NUN SON ÇOCUKLARI” NA EKOELEŞTİREL YAKLAŞIM
Authors : Nuray AKDEMİR
Pages : 147-159
Doi:10.30794/pausbed.1173540
View : 13 | Download : 5
Publication Date : 2022-12-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Yōko Tawada Japonya’da 11 Mart 2011 tarihinde yaşanılan Tōhoku depremi ve Fukushima Daiichi Nükleer Santral kazasından sonra edebiyat ile yapabileceklerinin gücünü sorgulayarak eserlerinde deprem ve felaket konularını defalarca ele almıştır. Bu çalışmada incelenecek Tokyo’nun Son Çocukları adlı roman Yōko Tawada’nın felaketten sonra Fukushima bölgesine yaptığı gezi sonrası yazdığı distopik bir romandır. Romanda ekolojik felaketler ve çevresel sorunlar neticesinde Japonya’da, özellikle sanayi ve ekonominin merkezi başkent Tokyo’da distopyaya sürüklenen bir yaşam vardır. Tawada’nın romanı günümüz insanını çevresel sorunlara, nükleer radyasyon tehlikesine ve nükleer santrallerin medeniyetle ilişkisini sorgulamaya yönlendirir. Bu bağlamda Tawada’nın metni ekoeleştiri alanında ortaya çıkan “derin ekoloji” kavramı üzerinden incelenmiştir. Derin ekoloji terimi filozof Arne Naess’ın 1973 yılında yayımladığı “Derin Ekoloji Hareketi: Bazı Felsefi Görüşler” başlıklı makalesinde ilk kez kullanılmıştır. Derin ekolojinin temel ilkelerini sekiz maddede açıklayan Naess, yaşam formlarının zenginliği ve çeşitliliğini savunarak insan ve insan dışı varlıkların kendi içlerinde başlı başına birer değer olduğunu ifade eder. Tokyo’nun Son Çocukları’nda sadece insanın değil insan dışı varlıkların da değerinin vurgulanması, tüm varlıkların eşitliğinin savunulması ve yaşam ağının bir parçası olarak betimlenmesi Naess’ın derin ekoloji felsefesinin temel ilkeleri ile uyumlu olduğunu göstermiştir.Keywords : Yōko Tawada, Distopya, Japon Edebiyatı, Ekoeleştiri