- RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue:22
- Prospective translators` responsibilities in the transition from translation competence to translato...
Prospective translators` responsibilities in the transition from translation competence to translator competence and contributions of translation education in this process
Authors : Mehmet Cem ODACIOĞLU
Pages : 978-990
Doi:10.29000/rumelide.897299
View : 18 | Download : 7
Publication Date : 2021-03-21
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışma, çeviri eğitiminin ardından profesyonelleşmeyle daha da gelişen ve uygulamada çevirmen edinci kavramına dönüşen çevirmen edinci kavramına odaklanmaktadır. Bu amaçla önce “edinç” kelimesi farklı açılardan tanımlanmış ve terimin eş anlamlıları açıklanmıştır. Sonrasında, ilk olarak Noam Chomsky tarafından kullanılan dilsel edinç veya dil edinci kavramı tartışmaya açılmıştır. Çünkü çeviri edincinin temel bileşenlerinden biri de dil edincidir. Klasik yaklaşımların çeviriyi sadece dilbilimsel bir aktarım olarak ele aldığı zamanlarda, dil edincinin çeviri olgusunu açıklamada yeterli olduğu düşünülüyordu. Ve bu nedenle çeviri etkinliği Uygulamalı Dilbilimin bir alt dalı olarak ele alınıyordu. Ancak küreselleşen dünyada çeviri talebinin sürekli arttığı bir zamanda, dil olgusunun tek başına çeviriyi açıklamaya yeterli olmadığı açıktır. Erek kitlenin ekonomik, küresel, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için çeviri ediminde farklı edinçler de ele alınmaya başlamıştır. Bunlardan en önemlisi kültürel edinçtir/kültür edincidir. Çünkü çevirmen, Toury`nin öncül normları içerisinde yer alan, kaynak kültürü çok iyi bilmeden ve erek kültürün beklentilerini göz ardı ederek yeterli ve kabul edilebilir düzeyde çeviri yapamaz. Kültür kavramı, hem kaynak hem de erek okuyucu ile empati açısından gereklidir. Örneğin, bir sözcük, temel anlamı dışında birden fazla yan anlama sahip olabilir ve çeviriden beklenen, kelimenin en uzak yan anlamlarından biri olabilir. Bu bakımdan, sözcüğün çevirideki eşdeğerini bulmada kültürü tanımak önemlidir. Ayrıca günümüz yaklaşımlarında ve piyasa beklentileri açısından kültür edinci bile artık çeviri eylemini açıklamaya yetmemeye başlamıştır. Öyleyse, çeviri edincinin artık sadece dilsel ve kültürel edinç kavramlarıyla açıklanamayacağı iddia edilebilir. Çeviri sürecinde modern teknolojilerin zorunlu kullanımı gibi piyasa odaklı ihtiyaçların getirdiği yeni alt ediçler de çeviri edincinin önemli bileşenleri arasında yer almaya başlamıştır. Bir çevirmen tüm bunları nasıl elde edebilir? Öncelikle çeviri sürecini başarılı bir şekilde aşmak için çevirmenin konu alanında uzmanlık kazanmasının yanı sıra çeviri sürecine dair üst bakış açısına da sahip olması ve çeviri edincini açıklayan teorik altyapıyı içselleştirmesi gerekir. Bu, yol gösterici ve ilham verici iyi bir çeviri eğitimi ile mümkündür. Nitekim, çeviri eğitimi boyunca çeviri ödevleriyle sürekli desteklenen çeviri edincinin artırılmasına yönelik çevirmen adayları tarafından öğrenilen her türlü teorik bilgi ve bileşen, mezun olduktan sonra daha yoğun bir şekilde uygulamaya konulmaktadır. Bu durum çeviri edincinin mevcut sınırları aşmasına ve sonunda çevirmen edinci kavramına dönüşmesine katkı yapar. Bu açıdan, çeviri eğitmenleri tarafından çevirmen adayları için mevcut çeviri kuramları ve yaklaşımları arasından pratikte faydalı olabilecek bir çeviri pedagojisi benimsenmeli ve bu pedagoji, çeviri öğrencilerinin kendi kendine rehberlik eden bir model oluşturabilmelerini sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu sayede çeviri öğrencileri çeviri edimlerini geliştirebilirler. Son olarak, bu çalışmanın çevirmen adaylarının bildirimsel bilgilerini sonunda nasıl yordamsal hale getireceklerini göstermede de faydalı olacağı düşünülmektedir.Keywords : Çeviri edimi, çeviri edinci, çevirmen edinci, dil edinci, kültürel edinç, kültür edinci, çeviride alt edinçler