Sezai Karakoç ve muhafazakârlık
Authors : Ömer SOLAK
Pages : 465-474
Doi:10.29000/rumelide.1190313
View : 11 | Download : 5
Publication Date : 2022-10-21
Article Type : Research Paper
Abstract :Muhafazakârlık, en köklü ideolojilerden biridir. Temel tezi, toplumların tarih içinde bir tür bilgelik biriktirdiği ve bunun da en çok geleneklerde saklı olduğu düşüncesidir. Muhafazakârların değişime tümden karşı oldukları doğru değildir. Daha ziyade aşamaları iyi düşünülmüş bir değişimden yanadırlar. Değişim birbirinden kopuk, plansız ve mekanik sıçramalar yerine doğal olmalıdır. Tıpkı doğa gibi sürekli ve organik bir değişim olmalıdır. Muhafazakârlığın zaman içinde pek çok türevi ortaya çıkmıştır. Statükodan yana olma ve geleneği yüceltme bakımından Geleneksel muhafazakârlık insert ignore into journalissuearticles values(Traditionalist conservatism); ya da Gelenekselcilik insert ignore into journalissuearticles values(Traditionalism);, Kültürel muhafazakârlık insert ignore into journalissuearticles values(Cultural conservatism);, Sosyal muhafazakârlık insert ignore into journalissuearticles values(Social conservatism);, Tarımcılık insert ignore into journalissuearticles values(Agrarianism); gibi türevlere bölünür. Farklı ideolojilerle ilişkisi bakımından ise Milliyetçi muhafazakârlık, Dindar muhafazakârlık, Monarşizm, Yeni muhafazakârlık insert ignore into journalissuearticles values(Neo-conservatism); gibi melez bazı formları ortaya çıkmıştır. Öte yandan İslamcılık 19. yüzyılda Batı’nın İslam dünyasında artan siyasi, ekonomik ve kültürel etkisine karşı reaksiyoner bir ideoloji olarak gelişir. Öncü isimleriyle bir yandan batı emperyalizmi ile bir yandan da İslam’ın geleneksel yorumları ile mücadele eden bir ideolojik perspektif olmuştur. Bu çalışmada edebi eserlerine yansıyan yönleriyle şair Sezai Karakoç’un mevcut Muhafazakâr ideoloji türevlerinden hangisine yakın durduğu ele alınmış; konumun, sanatçı kimliği üzerindeki etkileri farklı başlıklar altında tartışılmıştır. Bu bağlamda Karakoç’un medeniyet kavramı etrafında ördüğü semantik evren, onun bir kültürel muhafazakâr olduğunu gösterir. Ona göre kesintisiz bir çizgi halinde bugünlere ulaşan Türk-İslam medeniyeti, modern zamanların getirdiği yozlaşma ve çözülmeye karşı tekrar canlandırılmalı ve tazelenmelidir. Sonuç olarak Karakoç’un değişim ve statüko ikilemi bağlamında bir kültürel muhafazakâr; muhafazakârlığın diğer ideolojilerle melezleşmesi bağlamında ise bir dindar muhafazakâr olduğu değerlendirilmektedir.Keywords : Sezai Karakoç, Muhafazakâr ideoloji, İkinci Yeni şiiri