Kur’ân Ayetleri Bağlamında Arap Dilinde İştiğâl
Authors : Naim YAMAN
Pages : 535-572
Doi:10.18498/amailad.1095474
View : 18 | Download : 9
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Arap gramerinin söz dizimi ve i‘râb boyutunu ele alan nahiv ilminin konularından biri iştiğâldir. İştiğâl, bir ismin önce zikredilmesi ve isimden sonra gelen bir âmilin o isme ait bir zamirle veya o zamire muzâf olan bir isimle meşgul olup önce gelen isme tesir edememesidir. Genel bir ifadeyle âmilin, mefûlün zamiri ile meşgul olması anlamına gelen iştiğâl, klasik nahiv alimlerinin en çok eleştiriye tabi tutulduğu meselelerden biridir. Bunun nedeni iştiğâlin, içerisinde pek çok dilsel problemi barındırmasıdır. Söz konusu problemlerden biri, farklı ekollere mensup klasik nahiv âlimleri ve modern dilbilimcilerin iştiğâl bahsinde mütekaddim ismin âmili hususunda ciddi görüş ayrılıkları içinde olmalarıdır. Basra ekolü, âmilin vücûben hazfedildiğini savunurken Kûfe ekolü, iştiğâlde âmilin hazfedilmediğini belirtmiş ve mütekaddim ismi nasb edenin kendisinden sonra gelen âmil olduğunu ifade etmiştir. Mütekaddim ismin merfû ya da mansûb olmasını tamamen mütekellimin amacına bağlayıp iştiğâl konusunda âmil nazariyesini tamamen reddeden nahivciler de olmuştur. Bunun yanında iştiğâli özel bir üslup olarak değerlendiren dil âlimleri de mevcuttur. İştiğâle dair bir diğer problem ise mütekaddim ismin i‘râbı hakkındadır. Klasik nahiv âlimleri mütekaddim ismin i‘râbında merfû veya mansûb olmak üzere iki hüküm olduğunu belirtmişlerdir. Onlar, bu ismin merfû veya mansûb olmasını vücûbiyet, tercihlik ve câizlik üzerinden değerlendirerek mütekaddim ismin i‘râbını beş kısımda ele almışlardır. Ancak yaptığımız çalışmalar neticesinde kaidelerin kendi içlerinde istisnalar içermesi, nahiv âlimlerinin kaidelere dair farklı görüş beyan etmeleriyle mütekaddim ismin, merfû veya mansûb olmasının vücûbiyetine dair delil olarak getirilen ayetlerde farklı kıraatlerin olması sonucu bu ismin merfû veya mansûb gelmesi câiz görülmüştür. Mevzubahis câizlik, iştiğalin genel anlamda mana boyutunun göz ardı edilip daha çok i‘râb yönünden ele alınmasından kaynaklanmaktadır. Her ne kadar iştiğalin i‘râbında caizlik söz konusu olsa da mana i‘râbın vücûbiyetini gerektirmektedir. Çünkü mütekaddim isim merfû getirildiğinde kastedilen mana ile mansûb getirilirken kastedilen mana aynı değildir. İştiğâle dair bir diğer problem ise iştiğâlin delaleti sorunudur. İbn Madâ dışındaki klasik nahiv âlimlerinin âmil takdirine gitmeleri, belagat âlimlerini iştiğalin tekîd ve tahsîse delalet ettiği görüşüne sevk etmiştir. Buna karşın özellikle son dönem dilbilimcilerin iştiğalde âmil takdirini kabul etmeyip âmil nazariyesine karşı çıkmaları, belagat âlimlerinin aksine onları iştiğalde te’kîd ve tahsîsin olmadığına yönlendirmiştir. Onlara göre burada ismin mansûb mütekaddim olması mütekellimin bu isme önem verme, vurgu yapma vb. gibi özel bir amaç için kullanmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın meydana gelmesinde yukarıda zikredilen problemlerin göz önünde bulundurulması ve üzerine bu kadar çok tartışmanın yaşandığı, ayrıca âmil nazariyesini reddetmenin başlıca sebeplerinden biri olan iştiğâle dair Türkçe yapılmış herhangi bir çalışmanın olmaması etkili olmuştur. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde iştiğâl genel hatlarıyla ele alınmaya çalışılmıştır. Burada iştiğâl teriminin kavramsallaşma sürecine, tanımına ve iştiğâlin rükünlerine değinilip ardından mütekaddim ismin i‘râbına dair nahiv âlimleri tarafından konulan kaidelere detaylı bir şekilde yer verilmiştir. İkinci bölümde mütekaddim ismin âmili hakkında ortaya atılan görüşler üç başlık altında toplanarak sistematik bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise iştiğâl, Arap dil kaidelerinin temel dayanağını oluşturan Kur’ân ayetleri üzerinden değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Bu değerlendirmenin neticesinde iştiğâle dair konulan kâidelerden Kur’ân’da sadece sekizine ait örneklere rastlanmıştır. Bu mevcut kaidelerden her biri maddeler halinde zikredilmiş ve bu maddelere örneklik teşkil eden ayetler, irâb ve mana açısından yorumlanmaya çalışılmıştır.Keywords : Arap Dili ve Belagati, Nahiv, Âmil, İştiğâl