- Amasya İlahiyat Dergisi
- Issue:22
- Martin Luther’in Yahudiler Hakkındaki Söylemleri Üzerine Bir Değerlendirme
Martin Luther’in Yahudiler Hakkındaki Söylemleri Üzerine Bir Değerlendirme
Authors : Hatice Keleş
Pages : 120-155
Doi:10.18498/amailad.1420334
View : 126 | Download : 122
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :16. yüzyılda meydana gelen reform, Martin Luther’in Katolik Kilisesinin Hıristiyan dünyasındaki otoritesine karşı çıktığını ve Hıristiyan dünyasını yönetim konusunda düzenlemelerin yapılması gerektiğini iddia etmesi üzerine yapılan bir harekettir. Reform hareketi sadece Avrupa’da yaşayan Hıristiyanları değil, dini ve ırkı ne olursa olsun bütün vatandaşları sosyal, ekonomik ve dini yönden etkileyen tarihi bir olaydır. Özellikle Avrupa’da yaşayan Yahudi toplulukları da reform sürecinden etkilenen kesim olmuştur. Yüzyıllar boyunca Katoliklerin Yahudiler üzerinde sürdürdüğü Hıristiyanlaştırma politikası tam anlamıyla başarılı da olamamıştır. Luther de Yahudilerin her zaman Hıristiyan dünyasının gündeminde olan bir konu olduğuna dikkat çekmiştir. Luther’in Yahudiler hakkında düşmanca söylemleri ve tavırları bilinen bir gerçektir. Ancak bununla birlikte 1523 yılında yazdığı eserle Yahudilere karşı hoşgörü politikası sergilemesi, diğer reformcular ve Katolikler tarafından Yahudileri desteklediğine dair eleştirilere maruz kalmasına yol açmıştır. Çünkü Yahudiler, İsa Mesih’in katilleri olarak kabul edilmişlerdir. Ayrıca ritüel cinayetleri, zehirleme, ev sahibine karşı saygısızlık-evleri yakmaları gibi Yahudiler üzerine atılan suçlamalar, onlara karşı düşmanlığı daha da arttırmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken durum, Yahudiler üzerine yapılan düşmanlığın aslında Yahudilerden kaynaklanmış olduğu iddiasıdır. Şöyle ki Yahudilerin, kendilerine ait olan rabbinik literatürlerinde Hıristiyanlığa karşı düşmanlıklarını açıkça ortaya koymaları, onlara karşı olumsuz tavırları ve söylemleri arttırmıştır. Ayrıca ritüellerinde Hıristiyanlardan intikam alma temelli duaların yapılması, Hıristiyanların lanetlenmesi, bu söylemlerin ve kışkırtmaların sadece dualarda değil, şiirlerde ve dua kitaplarında da yazılı bir halde geçmesi, onların Hıristiyan düşmanlığını tanımlayan en hafif kanıtlardır. Luther ise 1523 yılında yazdığı eser ile Yahudilere karşı hoşgörülü davranılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu eser ile papalığın ve Hıristiyanların onlar hakkında yalanlar yaydıklarını, onları Hıristiyan kanı akıtmakla suçladıklarını ve onlara insan gibi davranmadıklarını belirtmiştir. Bu yüzden de onların Hıristiyan olmadıklarını ve asla olmayacaklarını söylemiştir. Ayrıca sıradan meslekleri icra etmelerine izin vermedikleri için onları tefeciliğe zorlayanların da Hıristiyanlar olduklarını ifade etmiştir. Yahudiler üzerinde uygulanan bu baskı ve yasaklamaların onların Hıristiyanlığa yaklaşmasının önüne geçtiğini öne sürmüş, günlük yaşamda sosyal ve ekonomik yönden Hıristiyan ve Yahudilerin pozitif ilişkiler içerisinde olmalarının sağlanması ile onların İncil’e yaklaştırılabileceğini önermiştir. Buna karşılık 1543’te Yahudilere karşı düşmanca ve hakaret dolu söylemlerini kaleme aldığı eseri ise onun 1523’teki eserinin tam zıddını oluşturan bir anlam içermektedir. Bu eseriyle Yahudilerin İsa Mesih düşmanı olarak çocukluktan beri yetiştirildiklerini ve Hıristiyanları yok etmeye çalıştıklarını belirtir. Bu eserini de bütün Hıristiyanları bu düşmanlara karşı tetikte olmaları adına uyarmak için yazdığını ifade eder. Bu eserinde Yahudilere karşı hakaret dolu ifadelere yer verir. Yahudilerin kendileri dışındaki insanları, insan olarak görmediklerini; seçilmiş halk zihniyetini hala taşıyarak Hıristiyanlara ve diğer insanlığa karşı tehdit oluşturduklarını açıklar. Luther’in tavırlarındaki bu değişiklik, onun reformunu başarıya ulaştırmak adına uyguladığı politika olarak gösterilmiştir. Düşmanca tavrını onlara karşı hakaret dolu ifadelerle yapmasının, bazı tarihçiler tarafından Yahudilere yönelik şiddet eylemlerinin artmasına zemin oluşturduğu iddia edilir. Bu çalışmada Luther’in, Yahudiler üzerine uyguladığı hoşgörü politikasını ifade eden That Jesus Christ was Born a Jew ve yaşamının son dönemlerinde bu politikanın tam zıttı bir şekilde Yahudi düşmanlığını ifade eden On the Jews and Their Lies adındaki iki önemli eseri ile ne amaçladığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı ve bu iki eser hakkında yapılan eleştiriler ve değerlendirmeler üzerine durulmuştur.Anahtar Kelimeler: Dinler Tarihi, Martin Luther, Reform, Hıristiyanlar, Yahudiler.Keywords : Dinler Tarihi, Martin Luther, Reform, Hristiyanlar, Yahudiler