- Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:18
- Siyak ve Belâğî Üslupların Tefsire Etkisi (Âl-i İmrân 130. Âyet Özelinde)
Siyak ve Belâğî Üslupların Tefsire Etkisi (Âl-i İmrân 130. Âyet Özelinde)
Authors : Muhammed ELNECER, Mustafa AKSOY
Pages : 501-533
Doi:10.18498/amailad.1073102
View : 18 | Download : 5
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Araştırma, “…kat kat faiz yemeyin...” âyetindeki nehiyden ne kastedildiğini anlamada siyak ve belâğî üslupların önemine dikkat çekmektedir. Siyak, sevk kelimesinden türetilmiş ve asıl anlamı somut bir şeyi soyut bir şeye nakletmek demek olan bir kavramdır. Daha çok develerin birbirlerini takip etmelerini ifade etmek için mutêbea anlamında musêveka kullanılır ki anlamı sanki develer birbirlerini takip ederek birbirlerini sevk etmiş çekmiş olmaktadırlar. Bu kelime hangi bâb ve çekime girerse girsin hepsinde de mutâbe‘a’ya delalet etmektedir. Siyak kastedilen manayı belirlemede veya birbirine çok yakın iki anlamdan birini tercih etmede çok önemli olduğundan dolayı Fakihler, usûlcüler, dilciler, dil bilimciler, edebiyatçılar, tefsirciler ve daha birçok ilim dalı erbabı siyak kelimesini çokça kullanmışlardır. Araştırmada siyak kelimesiyle kastedilen şey bir metni kapsayan ve anlaşılmasında rol oynayan iç ve dış etkenlerin tamamıdır. Bunlar Sâbık/sözün evvelinde öncesinde bulunan karineler, lâhik/sözün sonrasında bulunan karineler, hâlu’l-mütekellim/söyleyenin durumu, hâlu’l-muhâtab/muhatabın durumu, ğarad/sözün söylen mesindeki maksat ve sebep/sözün söylenmesinin nedeni olarak sıralanabilir. Dış etkenlerden birisi ise örf ve sözün muktezasını belirlemek için manen söze bitişik kabul edilen nüzul sebebidir. Gerek sibak ve gerekse lihak için önce ve sonradan birkaç kelimeye veya önceki ve sonraki cümlelere bakmakla istenilen sonuç elde edilebilir. Yalnızca kelimelere veya âyetlere bakmak bazen yetersiz kalabilir. Böylesi bir durum sûrenin tamamını araştırmak ve âyetler arasındaki manevi bağları anlamayı gerektirir. İşte bu noktada, amaçlanan sonucun ortaya çıkmasında âyetin veya Kur’ân’dan bir parçanın veya bir sûrenin bağlamının rolü ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, lafzın -birçok anlam ihtimali olsa da- ana temaya hizmet yolunda siyak ile hakiki anlamda bir çelişkiye düştüğüne rastlamak mümkün değildir. Siyak, hangi nazım veya nesir parçası olursa olsun tevil veya tefsir ederken gerek kelimelerin gerekse cümlelerin delaletlerini araştırmada mihenk taşı olarak kabul edilir. Kur’ân-ı Kerîm naslarını, öncesi ve sonrasında zikredilenlere bakarak açıklamada ve kastedilen manayı beyan etme hususunda hiç şüphesiz siyakın çok büyük etkisi ve rolü vardır. Siyak sayesinde ana tema ortaya çıkar. Öyleyse siyak şöyle tarif edilebilir: “Bir nassın tamamını kapsayıp düzene koyan ve aynı zamanda nasla alakası kesinleşmiş karine ve delillerle çelişmeyen bir anlamdır.” Belâğî üslup ve sanatlara gelince kavramın doğru tanımlanabilmesi için gramer kurallarının, anlamların maksadını ortaya çıkarmada üstlendiği rolü gereği kelimeler ve cümle bileşenleri de çalışmanın bir parçası olmuş, iç ve dış bağlam çerçevesinde âyetteki “kat kat” ifadesinden kastedilen manayı ortaya koymuştur. Bu çalışmanın hedeflerinden biri faiz âyetindeki belâğî üsluplara değinerek kelimelerin seçimi, seçilen kelimelerin kastedilen ve edilmeyen anlamları vermedeki kabiliyetleri ve nazımda kullanılan diğer kelimelerle ne kadar uyumlu olup olmadıklarını araştırmaktır. Nitekim üslup demek verilmek istenen anlamın muhataplara ulaşmasını sağlayan herhangi bir hitap şeklidir. Daha sonra ise kullanılan üslubun zarafetine, çeşitliliğine ve içerisinde barındırmış olduğu maksat ve hislere göz atarak incelemektir. Ayrıca çalışma, zikrettiğimiz âyet ile Bakara sûresindeki faiz âyetini birbiriyle irtibatlandırmıştır. Yine çalışma, birçok sapkın hata ve bozuk yorumların, sibak-siyak ilişkisi ve bağlamın kökenlerine ilişkin cehaletten kaynaklandığını açıkça ortaya koymuştur. Makalede kredi faizlerinin haram olduğunun vahyin her iki çeşidi Kur’ân ve Sünnet ile ayrıca icma ve kıyasla da sabit olduğu zikredilmiş ve bunun inkārının dinin açık bir emrini inkār etmek olduğu beyan edilerek araştırmaya son verilmiştir.Keywords : Tefsir, Siyak, Üslup, Faiz, Edâfen Mudâafe