- Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:21
- Hukuki Boşluğun Doldurulması Bağlamında Hz. Ömer’in (ö. 23/644) Fıkhında Maslahat ve Siyâset-i Şer’i...
Hukuki Boşluğun Doldurulması Bağlamında Hz. Ömer’in (ö. 23/644) Fıkhında Maslahat ve Siyâset-i Şer’iyye
Authors : Ibrahim Türk
Pages : 35-78
Doi:10.18498/amailad.1328011
View : 269 | Download : 178
Publication Date : 2023-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Hukuki boşluk tüm hukuk sistemleri için geçerli olan bir olgudur. Nitekim kanun koyucu iradelerin toplum yaşamını tümüyle kurgulayıp her mesele için ayrı ayrı hükümler tesis etmesi aklen mümkün olmadığı gibi böylesi bir kurgu adaletin tesis edilmesini sağlamak bir yana hayatı yaşanmaz hale getirir. Ne var ki hukuk felsefesi açısından söz konusu boşlukların adalet mefhumunu gölgede bırakacak düzeyde olmaması diğer bir ifadeyle ilgili hukukun muhataplarının bir kısmının hak kaybına yol açmaması da önemli bir husustur ki bu noktada hukuk sistemlerinin devreye girip yargı merciindeki yetkililere hukuki boşlukları ideal hukuk açısından doldurabilme yetkisi vermesi elzemdir. Zira insan yapı itibariyle bireysel menfaatinin temini için hemcinslerinin yaşayabileceği hak kayıplarını görmezden gelebilme potansiyeline sahip bir varlıktır. Bu makale İslam hukukundaki hukuki boşlukları doldurma noktasında en etkili yollardan olan maslahat ve siyâset-i şer’iyye kavramlarının kapsam sınırlılıkları ile Hz. Ömer’in söz konusu kavramlara yaptığı atıfları mezkûr hukuk zaviyesinden ele almaktadır. Nassların bizzat ele almadığı ve icmâdan söz edilemeyen konularda toplum/devlet menfaatini esas alarak nasslarla çelişmeyen hamleler yapabilmenin önünü açan maslahat ve siyâset kavramları, İslam hukukuna ve dolayısıyla bu hukuka bağlı olarak karar alan yasama ve yürütme erklerine önemli esneklikler (dinamizm) sağlamaktadır. Hukuk sistemleri için ise esneklik / dinamizm hayati öneme sahip bir noktada yer bulmaktadır. Bu sebeple İslam hukuku literatüründe bu kavramlara yapılan atıflar da ilgili hukukçuların fıkhın canlılığı için mezkûr kavramları tarihsel süreç içerisinde ne derece etkin bir şekilde kullandığını ifade eden türdendir. Bu noktada İslam teşrinin felsefesini oldukça iyi kavradığı anlaşılan Hz. Ömer’in bu iki kavrama istinaden verdiği ve bu iki kavramı esas almadan aldığı kararların netleşmesi İslam hukukunun gâî / ilkesel yorum mantığının anlaşılması ve günümüzde de İslam hukukunda söz konusu kavramların işlevselliğinin artırılması açısından oldukça elzem gözükmektedir. Zira İslam hukukunun ilk neşet ettiği dönem olan sahabe devrinde hukuki dinamizmin nasıl sağlandığı günümüz İslam hukuku araştırmacıları için iyi bir örneklem sunan ve önemle altı çizilmesi gereken bir husustur. Nitekim nassların sınırlı yapısı karşısında özellikle günümüz insanının sınırsız istekleri ortadadır ki İslam hukuku tüm bu meselelere çözüm odaklı yaklaşmak durumundadır. Çalışmamızda Hz. Ömer’in ilgili kararları özelinde ele aldığımız bu iki kavramın öncelikle kapsam ve sınırlılıkları net olarak çizilmiş, akabinde ise Hz. Ömer’in bu kapsama dâhil edilmesi mümkün olan ve olmayan tasarrufları etraflıca irdelenmeye çalışılmıştır. Nitekim onun tasarrufları hakkında klasik ve çağdaş İslam hukuku literatüründe farklı yaklaşımların olduğu bir gerçektir. Ne var ki on yıl süreyle halifelik (devlet başkanlığı) görevini icra eden Hz. Ömer’in tüm tasarruflarının değerlendirme konusu yapılması makalemizin sınırlarını aşacağından burada belli başlı önemli ve tartışma konusu olan icraat örnekleri ele alınmıştır. Çalışmada Hz. Ömer’in maslahat ve siyâset-i şer’iyye gibi İslam hukukunda son derece önemli olan iki gâî/ilkesel yorum türünü kullanarak nassın doğasına muhalif (nassa rağmen) olmayan kararlar aldığı tespit edilmiş; yine bazı tasarruflarının ise sözü edilen iki kavramla izah edilseler dahi farklı bir zaviyeden açıklanmasının daha isabetli bir yaklaşım türü olacağı anlaşılmıştır. Zira onun maslahat kavramıyla açıklanan bazı tasarrufları detaylı bir şekilde irdelendiği zaman bu izahın tercihe şayan olmadığı anlaşılmakta, durumun ya başka bir nassa müstenit olduğu veya nassın genel maksadına erişmek için geçici olarak alınmış bir tedbir politikasından ibaret olduğu görülmektedir.Keywords : İslam Hukuku, Fıkıh, Hukuki Boşluk, Siyâset i Şer\'iyye, Maslahat