- Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:23 Special Issue
- Yusufefendizâde’nin Mecmualarda Yer Alan Şiirleri ve Edebî Yönü
Yusufefendizâde’nin Mecmualarda Yer Alan Şiirleri ve Edebî Yönü
Authors : Burçin Özdemir
Pages : 131-168
Doi:10.18498/amailad.1558166
View : 54 | Download : 34
Publication Date : 2024-11-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Yusufefendizâde Abdullâh Hilmî, Osmanlı Devleti’nin âlim ve şairlerindendir. Şiirlerinde Hilmî mahlasını kullanan şair, dedesi Amasyalı reisü’l-kurrâ Yusufefendi’ye nispetle Yusufefendizâde lakabıyla şöhret kazanmıştır. Şairin nesep kaydı, Yusufefendizâde Ebû Muhammed Abdullâh Hilmî bin Muhammed bin Yusuf bin Abdirrahman el-Ahıskavî el-Amâsî el-İslambûlî el-Hanefî er-Rûmî olarak değişik kaynaklarda geçmektedir. Şairin doğum yerini bazı kaynaklar Amasya olarak gösterirken bazı kaynaklar ise İstanbul olarak göstermektedir. Abdizâde Hüseyin Hüsamettin Yaşar tarafından kaleme alınan Amasya Tarihi’nde ise Yusufefendizâde ile ilgili bilgiler diğer kaynaklarda yer alan bilgilerle karşılaştırılmış, Tuhfe-i Hattâtîn’de Yusufefendizâde için söylenen ‘şehrîdir’ yani ’İstanbullu’dur’ ifadesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Amasya Tarihi’ne göre Yusufefendizâde Amasya’da doğmuştur. 18. yüzyılda yaşamış, Osmanlı Devleti’nin meşhur kıraat âlimlerinden olan Yusufefendizâde, Buhârî’nin Sahîh’ini Necâhu’l-kârî li Sahîhi’l-Buhârî adıyla otuz cilt hâlinde şerh etmesinden dolayı Buhârî şârihi olarak da tanınmıştır. Aynı zamanda hattat ve şair olan Yusufefendizâde, ilmin birden fazla şubesinde eserler vermiş, çok yönlü bir ilim adamıdır. Yaklaşık bir asır süren yaşamı boyunca imamlık, medreselerde hocalık, kütüphane müdürlüğü ve şeyhü’l-kurrâ olarak vazifeler icra etmiştir. Divan edebiyatının önemli simalarından Müstakimzâde Süleyman Sadeddin ile Osmanlı sadrazamı Koca Râgıb Paşa, Yusufefendizâde’nin talebelerindendir. Bugüne kadar Yusufefendizâde ile ilgili yapılan çalışmalarda onun başta kıraat olmak üzere hadis, tefsir gibi İslami ilimlerdeki vukufiyeti ve bu çerçevede yazdığı eserleri etraflıca incelenmiştir. Ancak kaynaklarda şiirle ilgilendiği, Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazdığı şeklinde bilgiler yer almasına rağmen Yusufefendizâde’nin şiirleri, şairliği ve edebî yönü üzerine müstakil bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın temel amacı, Yusufefendizâde’nin şiir ve güfte mecmualarında bulunan şiirlerini tespit etmek ve şairin edebî yönünü ortaya koymaktır. Yusufefendizâde, şiirlerinde Hilmî mahlasını kullanmıştır. Şairin bilinen şiirleri, iki tezkirede bulunan toplam dört beyitten ibarettir. Bunlar; Râmiz’in Âdâb-ı Zurafâ’sında verilen İ’lem-i cem’u’l-verâ seyyidinâ Mustafâ / Şâfi’-i rûz-ı cezâ seyyidinâ Mustafâ beyti ile başlayan üç beyit ile Fatîn’in Hatîmetü’l-Eşâr’ında verilen Fezâ-yı dergehin kân-ı atadır yâ Resûlallâh / Cenâbın melce-i ehl-i recâdır yâ Resûlallâh şeklindeki bir beyittir. Bu beyitlerden hareketle çeşitli şiir ve güfte mecmualarında Hilmî mahlaslı şiirler taranmıştır. Divan şairleri arasında Hilmî mahlasının yaygın olarak kullanılması, bu mahlasla yazılan şiirlerin hangi şaire ait olduğunun belirlenmesini oldukça zorlaştırmıştır. Mecmua nüshaları ve nüsha üzerine yapılan tez çalışmalarının karşılaştırmalı incelenmesi sonucunda Yusufefendizâde’ye ait olan yedisi Türkçe biri Farsça sekiz şiir tespit edilmiştir. Bu şiirlerin toplamda yedi farklı şiir ve güfte mecmuasında bulunduğu görülmüştür. Şairin şiirlerinin bulunduğu mecmua nüshaları; Süleymaniye Kütüphanesi Galata Mevlevîhânesi numara 200’de bulunan Mecmû′a-i Eş′âr isimli şiir mecmuası, Süleymaniye Kütüphanesi Kadızâde Burhaneddin Bölümü numara 47’de bulunan Mecmû’atü’l-Kasâid adlı güfte mecmuası, Topkapı Kütüphanesi Bağdat Köşkü Bölümü numara 402’de İlahi Mecmuası adıyla kayıtlı mecmua, Milli Kütüphane Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Numara 06 Hk 1721’de Mecmû\'a-i Eş\'âr adıyla kayıtlı güfte mecmuası, Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi Bölümü numara 3397’de bulunan Mecmûa-i İlâhiyyât isimli güfte mecmuası (Müstakimzâde Mecmuası), Rıfat Kütük Özel Kütüphanesi’nde bulunan Hâfız Hüseyin Ayvansarâyî’nin Naat mecmuası, İBB Atatürk Kitaplığı Osman Ergin Yazmaları OE_YZ_0561 numarada kayıtlı şiir mecmuasıdır. Bu mecmualarda Hilmî mahlasıyla yazılmış başka şiirler de bulunmaktadır. Ancak bir mecmuada Hilmî mahlasıyla tespit edilmiş bir şiir diğer mecmualardan herhangi bir şekilde tanıklanamıyorsa ya da şairin ismi ‘Yusufefendizâde Abdullah Hilmî” şeklinde açıkça yazılmamışsa bu şiirlerin Yusufefendizâde’ye ait olması ile ilgili kesin bir hüküm vermek mümkün görünmediğinden çalışma kapsamı dışında bırakılmıştır. Mecmualarda bulunan şiirlerin hepsi dinî içeriklidir. Dört şiir na’t türünde, bir şiir de münacat türündedir. Diğer şiirlerde; Allah aşkı, Allah’ı çokça zikretme, masivayı terk etme, kulluğa devam etme, günahlardan pişman olma gibi konular işlenmiştir. Şair, şiirlerin mahlas beytinde kendisinden ‘Hilmî-i âciz, Hilmî-i pür-cürm, Hilmî-i nâşâd, bende-i Hilmî-i fakîr’ şeklinde bahsetmektedir. Yusufefendizâde’nin şiirlerinin güfte mecmualarında kayıtlı olması, şiirlerinin aynı zamanda bestelendiğini de göstermektedir. Şairin bazı şiirlerinin Dede, Tosunzâde Abdullâh, Enfî Hasan Ağa adlı bestekârlar tarafından bestelenmiş olduğu görülmüştür.Keywords : Türk İslam Edebiyatı, Klasik Türk Şiiri, Yusuf Efendizâde Abdullâh Hilmî, Şiir Güfte mecmuaları, 18 yy