- Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:24
- İslâm İktisadında Kripto Paraların Yeri ve Zekâtı
İslâm İktisadında Kripto Paraların Yeri ve Zekâtı
Authors : Yahya Bilginer
Pages : 298-337
Doi:10.18498/amailad.1508130
View : 155 | Download : 258
Publication Date : 2024-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Para kavramı, değişen ihtiyaçlara ve teknolojideki gelişmelere uygun olarak zaman içinde evrim geçirmiştir. Elektronik paranın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte kripto paralar yaygın bir ilgi görmüş, bireyleri, tasarruf sahiplerini ve hatta hükümetleri etkilemiştir. Bunun sonucu olarak kripto paralar sadece bilişim ve ekonomi açısından değil, aynı zamanda din ve hukuk açısından da incelenmeyi gerektirmiştir. Günlük hayatta yaygınlaşmaya başlamasından dolayı bu paraların kullanımıyla ilgili İslâm hukukçularının olumlu ve olumsuz fikirlere varmışlardır. Kendi özünde ciddi belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri düzeyde olan, dolayısıyla herhangi bir güvencesi bulunmayan, belirli kesimlerin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan her tür hukuki işlem, İslâm hukukunun genel prensiplerine uygun olmadığından bu paralarla ilgili olumsuz görüş beyan edenler yanında, bazı avantajlarından dolayı olumlu görüş beyan edenler de olmuştur. Zira bu paralar güvenli blok zinciri sistemleri, geleneksel bankacılığa kıyasla daha ucuz, hızlı ve anlık para transferine olanak sağlamaktadır. Olumlu yönleri göz önünde bulundurulduğunda kripto paraların bir değer saklama aracı olarak görülüp tıpkı döviz ya da altın gibi tedavülde kullanılması da caiz görülmektedir. Ekonomistlerden ve İslâm hukukçularından bazıları, kripto paraların, para olarak kabul edilmesi için devlet gibi saygın bir otorite tarafından basılması gerektiğini savunarak, bu paraların ancak bu şekilde meşruiyet kazanabileceğinden bahisle, bu paraların kullanımlarının meşru/hukuki olmadığını iddia etmişlerdir. Ancak son zamanlarda devletlerin, bu iddiaları bertaraf edici düzenlemeler yaptıkları görülmektedir. Kripto para birimlerinin geleneksel itibari para birimlerine kıyasla eşdeğer bir değere sahip olmadığı argümanı, gayri meşru olduklarına dair geçerli bir kanıt değildir. Aslında, kâğıt para birimleri de bilinen eşdeğerlerden yoksundur, ancak yaygın olarak kullanılmakta ve bir yatırım aracı olarak değer taşımaktadır. Daha da önemlisi, kripto para birimleri faiz içermez, bu da İslâm ekonomisi içindeki meşruiyetlerini belirlemede çok önemli bir faktördür. Genel olarak, kripto para birimlerinin kullanımı bu faktörlere dayalı olarak meşru görülerek zekâtı da verilmelidir. Zira zekât, belirli bir mal varlığı değerine sahip olan Müslüman zenginlerden, ihtiyaç sahiplerine serveti yeniden dağıtmayı amaçlayan, sosyal adaleti sağlayan dinî bir vecibe ve İslâm’ın beş şartından biridir. Son zamanlarda finans sektörünün gelişmesiyle birlikte zekâtın farklı şekillerde uygulanmasını gerektiren yeni durumlar ortaya çıkmıştır. Bu durumlardan biri de zekâtın kripto paralara uygulanmasıdır. Kripto para birimlerinin bir zekât türü olarak kullanılmasının caiz olup olmadığı, bunların bir değişim ve değer ölçüsü olarak genel kabul görüp görmediğine ve kullanıcılara kaynağı konusunda güven verip vermediğine bağlıdır. Elbette ki kripto para birimlerinin belirsizlik içerip içermediği, aldatma amacıyla kullanılıp kullanılmadığı veya sebepsiz zenginleşmeye katkıda bulunup bulunmadığı da dikkate alınmalıdır. Bu faktörler, kripto para birimlerinin zekât amaçları için uygun bir değişim aracı olarak kabul edilip edilemeyeceğini belirler. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak çalışmada, günümüzde ekonomik hayatta önemli bir yere sahip olmaya başlayan kripto paraların İslâm iktisadındaki yeri ve zekâtı ortaya konulmaya çalışılacaktır. Çalışma bakımından önemli olan husus, Müslüman toplumlarda da yaygınlaşmaya başlayan, kullanıcıların kıymet atfederek hem mübadele hem de değer saklama aracı olarak kullanmaya başladıkları bu paraların, zekâtının verilip verilmeyeceğidir. İslâm iktisadı bakımından kripto paraların alım-satımında ve mübadele aracı olarak kullanılmasında dikkat edilmesi gereken husus, bunların herhangi bir belirsizlik, aldatma, sebepsiz zenginleşme veya faiz içermemesidir. Bu varsayımdan hareketle çalışmada, nitel veri analizi ve istikrâ (tümevarım) yöntemleri kullanılarak, kripto paralarla İslâm hukukunda temel şer’î görevlerden biri olan zekât ilişkisi ele alınacaktır.Keywords : İslâm Hukuku, Para, Kripto Para, Blockchain Teknolojisi, Zekât