- Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:24
- Ricâl Tenkidinde “Ta‘dîl Gayru Sarîh” Meselesi
Ricâl Tenkidinde “Ta‘dîl Gayru Sarîh” Meselesi
Authors : Serkan Çelikan
Pages : 80-115
Doi:10.18498/amailad.1511243
View : 108 | Download : 157
Publication Date : 2024-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Klasik hadis usulünde isnad tahlili, hadislerin sıhhatini tespitte kabul edilen temel ölçütlerden biridir. Buna göre isnaddaki râvîler “adalet (dinî ve ahlakî olgunluk)” ve “zabt (hadisleri koruyabilme kabiliyeti)” şeklindeki iki temel vasıf ve hadisi birbirlerinden semâ yoluyla almış olmaları anlamındaki “ittisâl” şartı bakımından incelenirler. Râvîlerin “adalet” ve “zabt” açısından incelenmeleri hadis usulü ilimlerinden cerh ve ta‘dîl’in konusudur. Bu ilmin temel faaliyetlerinden biri olan cerh, mezkûr iki vasıf açısından râvîde bulunan kusurları, bazı özel lafızlar kullanarak açığa çıkarmak ve onun hadis rivayetine ehil olmadığını göstermektir. Ta‘dîl ise râvînin yine bu vasıflar açısından yeterli bulunduğunu, bazı özel lafızlar vasıtasıyla ortaya koymak ve onun hadis rivayetine ehil olduğunu göstermektir. Buna ilaveten hadis usulü kaynaklarında ta‘dîlin bir başka türünden daha bahsedilir ki “ta‘dîl gayru sarîh” terimiyle formüle edilmiştir. Bu yöntem kısaca sika/güvenilir bir râvînin, bir başka râvînin hadis rivayetine ehliyetini, özel lafızlar kullanmaksızın, ondan sadece hadis naklederek ortaya koymasıdır. Bu usulün geçerliliği teorik temelde erken dönemlerden itibaren tartışma konusu olmuş, muhaddisler konuyla ilgili farklı kanaatlere varmışlardır. Örneğin Hatîb el-Bağdâdî âdil râvînin, kendisinden hadis aldığı kişinin adaletini bilmiyor olabileceği veya o kimseden başka nedenlerle hadis nakletmiş olabileceği gibi ihtimallerle ta‘dîlin bu türünü kabul etmemiştir. İmam Şâfiî’nin bazı talebelerinin ve bir kısım hadisçinin ise bu tür ta‘dîli geçerli saydıkları nakledilmektedir. Bu görüşte olanlar da aklî bir delil sunarlar. Buna göre bir râvî, hadis aldığı kimsede cerh edilmeyi gerektirecek bir vasıf olduğunu bilseydi bunu mutlaka söylerdi. Aksi takdirde din konusunda insanları aldatmış sayılır ki bu kendisinin âdil oluşuyla bağdaşmaz. Teorik tartışmalar bu şekilde olmakla birlikte hadis kaynaklarına bakıldığında muhaddislerin bu ta‘dîl yöntemini kullandıkları görülmüştür. Bilhassa Buhârî’nin, sadece sahîh hadisleri derlemek gayesiyle te’lîf ettiği eserinde ve ilgili konuları temellendirmek amacıyla bazı râvîlerden hadis nakletmiş olması, onun bu râvîleri âdil kabul ettiğini göstermektedir. Bu noktada Buhârî’nin râvî biyografileri hakkındaki eserlerinde söz konusu kimselerin güvenilirlik durumuyla ilgili görüş belirtmemiş olması önemlidir. Bu tespit, eserini yine sadece sahîh hadisleri derlemek gayesiyle te’lîf eden Müslim için de geçerli görülebilir. Buna ilaveten güvenilir olduklarına dair ikna edici bilgiler bulunmayan veya bazı olumsuz değerlendirmelere konu olan râvîlerden nakledilen rivayetlerin diğer hadis kaynaklarında yer aldığı da görülmektedir. Hadis râvîlerinin güvenilirlik durumuyla ilgili değerlendirmeler ve buna bağlı olarak hadislerin sahîh, hasen veya zayıf şeklindeki taksimi hakkında varılan kanaatler en nihayetinde içtihada dayanır. Dolayısıyla rivayetlerin sıhhat düzeyi bakımından tasnifi hususundaki farklı görüşler, geçmişte var olduğu gibi halen varlığını sürdürmektedir. Bu noktada günümüz hadis araştırmacılarına, hadisleri kabul veya red açısından incelerken ta‘dîl gayru sarîhi dikkate almaları ve râvîlerin ta‘dîli hususunda bu yöntemi içtihatlarını destekleyen bir unsur olarak görmeleri önerilebilir. Bu yöntem kimi zaman haklarında herhangi bir değerlendirme bulunmayan râvîler için kullanılabileceği gibi kimi zaman da esasen bazı münekkitler tarafından güvenilir sayılmakla birlikte diğer bazılarınca zayıf kabul edilen râvîler lehinde sonuç doğurabilecek ve böylece tercihe mesnet teşkil edebilecektir. Dolayısıyla hadis araştırmalarında râvîler hakkında bilgi edinmenin tek yolunun ricâl edebiyatı olmadığı, bu noktada rivâyetü’l-hadîs kitaplarının da râvîlerin güvenilirlik düzeyini belirlemede kaynak olma özelliği taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Araştırmada yöntem olarak öncelikle münekkitlerin konuyla ilgili olduğu düşünülen râvîler hakkındaki değerlendirmeleri tespit edilecek daha sonra bu râvîlerden nakledilen örnek hadisler analiz edilecektir.Keywords : Hadis, Ricâl, Tenkid, Cerh, Ta\'dîl Gayru Sarîh