- Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi
- Issue:5
- Sâsâni İmparatorluğu’nun Devlet Yapısı Üzerine Bir İnceleme
Sâsâni İmparatorluğu’nun Devlet Yapısı Üzerine Bir İnceleme
Authors : Nasir NİRAY
Pages : 0-0
View : 12 | Download : 7
Publication Date : 2001-12-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Sasaniler tarihi üzerinde duran ve bu konuda çalışmalar yapan tarihçilerin hemen hemen hepsi, İslamiyet’in İran’a gelişini ve bu yeni dinin İran toplumunun sosyo-ekonomik ve kültürel hayatında yarattığı önemli değişiklikleri göz önünde bulundurarak, İran tarihini, İslamiyet’ten önce ve İslamiyet’ten sonra olmak üzere iki döneme ayırmışlardır. İslamiyet’ten önceki Sasaniler dönemine baktığımızda kast sistemini andıran sınıfsal bir toplum yapısının varolduğunu görmekteyiz. Aristokratlar, bozorgan insert ignore into journalissuearticles values(büyükler);, ruhaniler insert ignore into journalissuearticles values(din adamları);, debiran insert ignore into journalissuearticles values(katipler);, dihganan insert ignore into journalissuearticles values(orta boydaki toprak sahipleri);, köylüler ve köleler Sasani Devrinin en belirgin sınıfları idi. Adı geçen sınıflar aşılması pek zor olan sınırlarla birbirlerinden ayrılmışlardı ve bir alt sınıftan yukarı bir sınıfa geçmek imkansız hale getirilmişti. O tarihlerde İran’da yarı feodal ve yarı kölelik düzeni hakimdi. Ülkenin doğusu ve kuzeyinde kölelik düzeninin kalıntıları varolmakla birlikte feodal sistemin geliştiği ve günden güne güçlendiği göze çarpmaktaydı. Bunun yanında, batı ve güney bölgelerinde ise kölelikten feodalizme geçiş daha ağır tempoda cereyan etmekteydi. Ekonomik düzenin bütün yükü bu döneminin en kalabalık sınıfını oluşturan köylülerin omuzlarındaydı. Köylüler tarımsal üretimde verdikleri emeğin karşılığında düşük bir pay almakta ve bu pay günden güne azalmaktaydı. Buna göre köylüler, sömürülen bir sınıf olarak, devlet ve merkezi hükümete karşı yapılan ayaklanmalarda en ön saflarda yer almıştır. Sasani döneminin egemen dini Zerdüştilikti. Bu din ilk başlarda bir çok insancıl amaçlar gütmesine rağmen devletin resmi dini olarak kabul edildikten sonra bir baskı unsuru haline dönüşmüştür. Zerdüştiliğin yanı sıra ve ona bir tepki olarak Manizm, Mezdekizm, Zervanilik gibi dinler ortaya çıkmış ve geniş halk kitleleri arasında rağbet görmüşlerdir. Mezdekizm halkçı ve devrimci niteliğinden dolayı İslamiyet’in gelişinden sonra Arap egemenliğine karşı yapılan halk hareketlerinin bir çoğunun ideolojisini oluşturmuştur.Keywords :