Yapıbozum ve Kesinlik
Authors : Hülya ALTUNYA, Ayşe ACARER
Pages : 104-118
Doi:10.59149/sduifd.1211200
View : 28 | Download : 54
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Jacques Derrida tarafından bir metin analiz şekli ve okuma etkinliği olarak geliştirilen yapıbozumda, metnin ilk bakışta sahip olduğu düşünülen anlamı bozulur ve ona sınırsız yeni anlamın nispet edilmesinin imkânı yaratılır. Bu anlayışta özne yazar değil, metnin yanı sıra çoğu zaman okurdur. Bahsi geçen sınırsız yeni anlam arayışı metinden kesinlik ifade eden belirgin bir anlam çıkarılmasını imkânsız kılmakta ve metinle ilgili zamandan bağımsız evrensel bir doğruluktan da söz etmek mümkün olmamaktadır. Bu durumda metin, kendi sonsuz sayıdaki yorumunun yaratıcısı olmanın yanı sıra ona dair herhangi bir anlamın kesinlik içeren bir nitelemeyle ortaya konulmasını doğrudan kendisi engeller. Bunun karşıtı olarak Aristoteles mantığında kesin ve evrensel bilgiye zorunlulukla ulaşmayı mümkün kılacak yöntemin tespiti hedeflenmektedir. Öyleyse metinden çıkarılabilecek mümkün, zorunlu anlamlar bağlamında yapıbozum ve kesinlik kabulleri karşıt pozisyonda değerlendirilmeye uygundur. Söz konusu mantık anlayışında talep edilen evrensel, kesin ve sabit bilgi tümdengelimli akıl yürütme aracılığıyla elde edilebilir. Buna ek olarak Aristoteles mantığında bir bilginin bilime konu olması onun yöntem aracılığıyla elde edilmesini ve elde edilen bilginin de ispatlanmasını gerektirir. Çünkü Aristoteles’in bilme kabulü ancak ispat vasıtasıyla olur. İspat da kıyas yani tümdengelimdir. İspat aracılığıyla elde edilecek bilgi, öncesinde bilinen başka bir bilgi vasıtasıyla tespit edilir. Bu noktada kesinliğinden şüphe duyulmayan tümel önermenin tümevarımla elde edilmesi de tümel önerme ile ortaya koyulan sonucun kesinliğini gerektirendir. Ancak bilim tarihi boyunca tümel önermenin elde edilişi, tümdengelim, unsurları ve onun iddialarına çok sayıda eleştiri getirildiği bilinmektedir. Çalışma kapsamında ele alınan problem bağlamında bu eleştirilerden biri, özellikle modern dönemin çoğulcu bakış açısıyla reddettiği kesin ve sabit anlam savunusudur. Bu bağlamda çalışmanın amacı, her ne kadar Derrida tarafından kurgulandığı şekliyle bir yöntem olarak nitelenmesi tümüyle doğru olmasa da, yapıbozum ve kesinlik iddiasının metodolojik anlamda değerlendirilmesi ile yöntemin işlevselliğine etkilerinin tespit edilmesidir. Çünkü Derrida’nın da benimsediği çoğulcu bakış açısının bilim anlayışı, özellikle sosyal bilimler açısından kendi içerisinde tutarlı olarak geleneksel mantığın mutlak yöntemi yani tümdengelimli akıl yürütmesi ile elde edilen bilginin evrensel, zorunlu, kesinlik değeri taşıyan çıkarımlar elde etme iddiasını eleştirir. Ayrıca bu bakış açısı, bilimde kesinlik iddiasının onun sürekliliğine bir çeşit ket vurma nedeniyle pratikte katkı sağlamadığını savunmaktadır. Derrida’nın yapıbozum anlayışı ile Aristoteles mantığının kesinlik iddiasının kıyaslandığı bu araştırmada herhangi bir yöntemin merkeze alınmamasına özen gösterilecek ve her iki yöntemin de mümkün olduğunca objektif değerlendirmesi yapılarak, tarafımızca eksiklik olarak tespit edilen noktalara dikkat çekilecektir. Yöntemlerin kendi kurguları sebebiyle birbirlerine yapacakları muhtemel itirazlar ve bu itirazlara verilebilir muhtemel cevaplar tespit edilmeye çalışılacak olup, çalışmanın sonunda temel problemle ilgili kanaatimize yer verilecektir.Keywords : Yapıbozum, , Kesinlik, , Jacques Derrida, Klasik Mantık, Aristoteles