- Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Issue:41
- İBNÜ’L-ARABÎ DÜŞÜNCESİNDE VÜCÛD ve ADEM
İBNÜ’L-ARABÎ DÜŞÜNCESİNDE VÜCÛD ve ADEM
Authors : Zahit Enes ÇAKAR
Pages : 328-345
View : 15 | Download : 8
Publication Date : 2021-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :İbnü’l-Arabî ile tasavvufta ahlakî hayatın metafizik ilkelerinin temellerinin atıldığı bir dönem başlamıştır. İbnü’l-Arabî ve özellikle ekolün bir diğer kurucusu sayılan Konevî ile tüm nazarî ilimler bir gaye etrafında toplanmaya çalışılmıştır. İbnü’l-Arabî aynı zamanda Tanrı-insan ve âlem ilişkilerini de ele alması yönünden İbn Sînâ’nın salt varlık olarak belirlediği metafiziğin konusunu da genişletmiştir. İbnü’l-Arabî düşüncesi ise İbn Sînâ’nın metafiziğin gayesi olarak belirlediği Hakk’ın Varlık’ını metafiziğin konusu olarak belirlemiştir. Konevî metafiziği ilm-i ilâhî olarak isimlendirerek konusunu Hakk’ın Varlık’ı/Vücûd-ı Hak olarak belirtmiştir. Bu da İslâm Felsefesi’nde köklü bir değişimi göstermektedir. Çünkü İbnü’l-Arabî ve muhakkik sûfîler konuya metafiziği ontolojik kalıplarla sınırlayan mevcûdât ile başlamamışlardır. İbnü’l-Arabî temel vurguyu mevcûddan vücûda kaydırdığı görünmektedir. Bir diğer açıdan varlık bedîhî ve kategoriler dışı kabul edildiğinden dolayı yokluğun zıddı olarak kabul edilmemektedir. Yani mutlak manada yokluktan bahsetmek imkansızdır. Çünkü Varlık’ın sonsuzluğu yokluğa mahal bırakmamaktadır. İbnü’l-Arabî’ye göre bir şeye taalluk etmediğinden dolayı da bilinemez ve tanımlanamaz olan yokluktan ancak izâfî anlamda bahsedilebilmektedir. Bu çalışma İbnü’l-Arabî’nin vücûd/varlık ve adem/yokluk hakkındaki görüşlerini ele almaktadır. Fakat bu husus bir tez çalışmasına dahi müsait bir zemin teşkil etmektedir. Bu sebeple bu çalışma daha ileri çalışmalara zemin hazırlaması açısından önem arz etmektedir. Sınırlılıklar göz önünde bulundurularak bu çalışmada İbnü’l-Arabî’nin konu hakkındaki görüşlerinin genel hatlarıyla anlatımına yer verilmiştir.Keywords : Tasavvuf, Metafizik, Varlık, Yokluk