- TÜBA-AR Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi
- Issue:17
- ANADOLU PLATOSU GEÇ NEOLİTİK ÇANAK ÇÖMLEĞİNİN YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: ÇATALHÖYÜK`TEN MEVCUT KANIT...
ANADOLU PLATOSU GEÇ NEOLİTİK ÇANAK ÇÖMLEĞİNİN YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: ÇATALHÖYÜK`TEN MEVCUT KANITLAR
Authors : Serap ÖZDÖL-KUTLU
Pages : 25-47
View : 11 | Download : 1
Publication Date : 2014-01-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Çatalhöyük`teki çalışmalar, orta tabakalar olan VI-V`deki `Klasik Çatalhöyük` ün MÖ 6500`lerden başlayarak kayda değer bir biçimde ekonomik, sosyal ve materyal kültür açısından değiştiğini ortaya koymuştur. Bu makelede, Çatalhöyük`ün Geç Neolitik yerleşim sürecinde çanak çömlek teknolojisinde meydana gelen değişimler, Mellaart ve Hodder Dönemi kazılarında ortaya çıkarılmış kanıtlar yoluyla araştırılıp yorumlanmakta ve elde edilen sonuçlar aynı zamanda Anadolu Platosu, Batı ve Kuzeybatı Anadolu`nun diğer yerleşmelerindeki gelişmelerle karşılaştırılmaktadır.Çatalhöyük`teki seramik çalışmalarına göre, çanak çömleğin üç gelişim evresinden sonuncusu, `Geç Gelenek` süreci, Anadolu Platosunda Geç Neolitik döneme karşılık gelir. Bölgelerarası karşılaştırmalarda, Geç Neolitik çanak çömleğinin kap biçimleri, mal gruplarının hammadde kaynaklarına göre daha ayırt edicidir. Çatalhöyük çanak çömleği en üretken ve hareketli dönemini Orta Gelenek sürecinde, özellikle VI-IV Tabakaları arasında yaşamıştır. Bu dönemde temel kap biçimlerinin yanı sıra, S-profilli gelişmiş formlar, halka ve ayaklı dipler, sepet kulplar ve çizi bezeme gibi Geç Neolitiğe özgü görünen birçok özellik denenmiştir. Bununla birlikte, tüm bu özellikler Orta Gelenek sürecinde oldukça az sayıdadır.Geç Gelenek sürecinde çanaklarda bir artış gözlenirken, pişirme kapları/çömlekleri belirgin bir biçimde azalmıştır. Buna rağmen Orta Geleneğin `klasik` Koyu Kumlu Mal grubundan daralan ağızlı çömlekler hala en baskın çömlek formunu oluşturur. Çatalhöyük`te, Yerel Açık Mal grubuna ait kırmızı astarlı, S-profilli gelişmiş kaplar bir önceki döneme göre artış gösterse de, MÖ 7. Binyılın ikinci yarısından başlayarak bu gelenek Göller Yöresi, Beyşehir-Suğla Havzası, Batı ve Kuzeybatı Anadolu ve Ege kıyılarında en yaygın ve tipik geleneklerden biri haline gelmiştir. Çatalhöyük çömlekçileri Geç Geleneğin geniş bir bölgede görülen seramik geleneğinin belirgin unsurlarını benimsemiş olmakla birlikte, daha çok kendi geleneklerini sürdürmüş görünürler. Yerleşmedeki çanak çömlek repertuarının büyük bir bölümünü düz hatlı/profilli kap formları oluşturur. Buluntu topluluğu içinde S-profilli, inceltilmiş dışa dönük ağız kenarlı ve kırmızı tonlarında yüzeye iyi yapışmış astarlı kapların yanında kalın ve geniş çaplı kaplar gibi bazı yenilikler görülür, ancak bunlar sınırlı sayıdadır.Çatalhöyük`teki binlerce seramik içinde, Geç Neolitiğin tipik unsurları olan uzun silindirik boyunlu ve/ya da devrik boyunlu çömlekler ve omurgalı kaplar yalnızca az sayıda örnekle temsil edilirler. Bu dönemde Anadolu Platosu ve Batı Anadolu`nun neredeyse tümünü birden etkileyen dikey delikli silindirik tutamaklar Çatalhöyük te hemen hiç görülmezler. Bezeme ve nadir/özel kap çeşitliliği açısından Çatalhöyük en zengin yerleşmelerden biri olmasına rağmen, tüm bu çeşitlilik az sayıda örnekle temsil edilir.Seramik gelenekleri birçok yönden Çatalhöyük seramik geleneğine benzese de, Beyşehir-Suğla havzası ve Kuzeybatı Anadolu`daki yerleşmelerin seramik buluntu toplulukları çok sayıda unsuru Göller Yöresi geleneğinden edinmiştir. Bununla birlikte, daralan ağızlı çömlekler, dikey delikli tutamaklar, deliksiz kanca tutamaklar ve hilal biçimli eklentiler Çatalhöyük ile Erbaba ve Kuzeybatı Anadolu çanak çömlek endüstrisinin ortak özellikleri olarak karşımıza çıkar.Çatalhöyük`teki çanak çömlekler içinde sınırlı sayıdaki S-profilli gelişmiş, uzun boyunlu, omurgalı ve boyalı kaplar ve dikey delikli silindirik tutamaklar, buradaki geleneğin MÖ 7. Binyılın ikinci yarısında geniş bir coğrafyadaki seramik uygulamalarında görülen özelliklerden uzak olduğunun bir göstergesidir.Bu arada, Erbaba gibi diğer yerleşmelerde formlar gelişmeye devam eder, daha da ötesi Geç Gelenek sürecinde Niğde-Aksaray bölgesi, Beyşehir-Suğla Havzası, Göller Yöresi, Kuzeybatı ve Batı Anadolu`daki çömlekçilik ve diğer materyal kültür unsurları gelişim konusunda büyük bir hız ve artış içindedir. Çatalhöyük`ün birçok simgesel ve öyküsel unsuru, belirgin bir biçimde, Niğde-Aksaray`ın Tepecik-Çiftlik ve Köşkhöyük gibi Geç Neolitik ve Erken Kalkolitik yerleşmelerinin seramik repertuarı içinde görülür. Aynı şekilde, Çatalhöyük ile Beyşehir-Suğla havzası ve Kuzeybatı Anadolu Neolitik toplulukları arasındaki çanak çömlek geleneğindeki benzerlikler de oldukça kayda değerdir.Çatalhöyük ile komşuları arasındaki bu yakınlıklar, Konya ovasının ortasındaki bu kalabalık metropol nüfusunun bir kısmının Neolitiğin sonlarında dağılması ile ilişkili olabilir. Çanak çömlek çalışmalarından elde edilen sonuçlar, Çatalhöyük`ün de içinde olduğu Neolitiğin çekirdek bölgelerinden bazı çiftçi topluluklarının Kuzeybatı Anadolu üzerinden Avrupa`ya yayıldıkları teorisini belgeleyen kaynaklardan biri gibi görünmektedir.Keywords : Çatalhöyük, Anadolu Platosu, Batı ve Kuzeybatı Anadolu, Geç Neolitik, Çanak Çömlek Silsilesi, Kumlu Koyu Mal, Kırmızı Astarlı ve Gelişmiş S Profilli Çanak Çömlek, Çatalhöyük`ün Sonu