- Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
- Volume:22 Issue:2
- Şota Rustavelinin “Pələng dərisi geymiş pəhləvan” əsərinin Şərq intibahına aid olması və Türk folklo...
Şota Rustavelinin “Pələng dərisi geymiş pəhləvan” əsərinin Şərq intibahına aid olması və Türk folkloru əsasında yaradılması haqqında
Authors : Salide ŞERİFOVA
Pages : 327-352
Doi:10.32449/egetdid.1179574
View : 14 | Download : 8
Publication Date : 2022-12-28
Article Type : Research Paper
Abstract :Doğu Rönesansı\`nın bir ürünü olan Şota Rustaveli\`nin kimliği ve yaratıcılığı konusundaki tartışmaların ve onun Gürcü şairi olarak sunulmasının Azerbaycan bilimi ile ilgisi olmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Şota Rustaveli\`nin faaliyetinin 12. yüzyıla kadar uzandığı iddia ediliyor. Bu dönemde Türk dilinin kısaca kıpçagofilliyin kalıtsal bir gelenek olarak Gürcü saraylarında tezahürü, bilimde sözünü söyleyebilen araştırmacılar tarafından vurgulanmıştır. Şota Rustaveli\`nin “Kaplan Postlu Şövalye” adlı eserine birçok millet tarafından sahip çıkılmaya çalışıldığı tarihi bir gerçektir. Menimseme süreci en çok Gürcü ve Fars edebiyatında belirgindir. Hem Gürcü hem de yabancı araştırmacılar, eserin zorla sahiplenilmesi için yüzyıllar boyunca değişikliklere tabi tutulduğunu vurgulamaktadır. Araştırmacılar, eserdeki değişikliklerin sadece işin kısaltılmasında değil, esere eklemeler yapılmasında da karşımıza çıktığını özellikle vurgulamaktadır. Şota Rustaveli\`nin yazdığı şiir romanın hangi gelenek üzerine yaratıldığı veya oluşturulabileceği sorusunu gündeme getirir. Gürcü edebiyatında Şota Rustaveli\`ye kadar herhangi bir edebiyat ekolü oluşturmayan bir edebiyatın bu kadar mükemmel bir örnek oluşturabilmesi, o eserin yazıldığı döneme dikkat çeker. 12-13. yüzyıl Doğu edebiyatında şiirler, manzum romanlar vb. türler yaygın olarak gelişmiştir ve bu dönemde Doğu Rönesansının ortaya çıkması, Şota Rustaveli\`nin yaratıcılığına ve kişiliğine dikkat çeker. Doğu Rönesansı Gürcü edebiyatını içermez. Doğu Rönesansı, Kafkasya\`da yaşayan halklar arasında Azerbaycan Türklerinin edebi ortamını, Farsça veya Arapça edebiyatını içerir ve Gürcü ve diğer halkların edebiyat ve kültürü Doğu Rönesansı\`nın dışındadır. Şota Rustaveli\`nin “Kaplan Postlu Şövalye” adlı eserinde Türk insanının hayatında özel bir yeri olan gelenekler, milli bayramlar vb. anlatılmaktadır. gerçekleşiyor. Mesela eserde Nevruz bayramından söz edilmesi... Şunu da belirtmeliyiz ki eser \`kesildikten\` sonra hala Nevruz bayramıyla ilgili bölümler vardır. Evren, halklar, milletler, gelenekler, dinler vb. Nevruz bayramı hakkında derinlemesine bilgi sahibi olan Şota Rustaveli, eserinde Nevruz bayramının özelliklerini bilen bir kişi olarak açıklık getirir. Şota Rustaveli\`nin “Kaplan Postlu Şövalye”, Orta Çağ\`da Kafkasya\`da birleşik bir edebi ortamın olduğunu gösterir. Bu ortamda yazan ve yaratan halklar, Türk halklarının edebiyatı çerçevesinde şekillenmiştir. Kafkasya\`nın Türk olmayan halklarının edebiyatı, yalnızca folklorun gelişimi ve İslam\`ın yokluğunda dini nitelikteki eserler ile ilgilidir. Dini türlerin de kendi sistemleri vardı. Şota Rustaveli gibi edeblerin eserlerini edebiyat ve kültür açısından incelemek önemlidir. Çünkü bu, Kafkasya\`da yaşayan halkların edebiyat ve kültür tahrifatını ortaya koyması açısından önemlidir.Keywords : Şota Rustaveli, \`Kaplan Postlu Şövalye\`, şiir romanı, Doğu rönesansı, Türk folkloru, menimseme