- Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi
- Issue:103
- HACI BEKTAŞ VELİ’NİN TASAVVUF DÜŞÜNCESİNDE MARİFET VE ARİFLER
HACI BEKTAŞ VELİ’NİN TASAVVUF DÜŞÜNCESİNDE MARİFET VE ARİFLER
Authors : Mahmud Esad ERKAYA
Pages : 121-139
View : 14 | Download : 5
Publication Date : 2022-09-20
Article Type : Research Paper
Abstract :Hacı Bektaş Veli, Anadolu’nun dinî ve tasavvufî düşüncesinin oluşumunda önemli etkileri olan bir isimdir. Onun tasavvuf anlayışını ve misyonunu anlamak Türk İslam düşüncesini tahlil etmek bakımından önem arz eder. Marifet anlayışı ise onun tasavvuf düşüncesinin temelini oluşturur. Bu çalışmada, Hacı Bektaş Veli’nin tasavvuf düşüncesinde marifete giden yolda şeriata bağlılık vurgusu, şeriatın hayata geçirilmesiyle birlikte elde edilen tarikat ve marifet makamları üzerinde durulmakta, ardından marifete ulaşmada bir vasıta olarak kalp ve marifete ulaşmış bir sınıf olan ariflerden bahsedilmektedir. Böylece Hacı Bektaş Veli’nin epistemolojisinde marifetin yeri ve önemi tespit edilerek onun, bağlı olduğu tasavvufî gelenek ile karşılaştırılma imkânı bulunmuştur. Tasavvufta akıl ve nakille elde edilen bilgiden daha kıymetli olan marifet, Hacı Bektaş Veli’nin tasavvuf düşüncesi ve bu kapsamdaki bilgi anlayışının anahtar kavramıdır. Hacı Bektaş Veli, tasavvufî eğitim sistemini dört kapı kırk makam anlayışı doğrultusunda kurgulamıştır. Şeriat kapısı ile tasavvufî ilerlemesine başlayan mürid, tarikat kapısının ardından marifet makamlarına ulaşır. Böylece bir taraftan nefsini terbiye ederken diğer taraftan da ruhunu tasfiye ederek gayb âleminin önündeki perdeleri aralama imkânı bulur. İşte bu süreçte tasavvuf yoluna giden mürid, âbid, zâhid, arif ve muhib olma vasıflarını elde eder. Bunlardan arif, marifetullaha ulaşma yönünde kat ettiği mesafe itibariyle âbid ve zâhidlerin önüne geçmiş bir konumda olur. Hacı Bektaş sufilerin genel kanaatine uygun olarak Allah’ın insanları ancak kendisini tanımaları için yarattığı görüşündedir. Bu gayeye ulaşma yönüyle arifler tıpkı zâhidler ve âbidlerden üstün oldukları gibi âlimlerden de üstündürler. Diğer bir deyişle marifetullah ilmi, akıl vasıtasıyla elde edilen bilgilerden üstündür. Marifete ulaşmak ise ancak Allah’ın istediği doğrultuda bir yaşantıya sahip olmaktan geçer. Bu bağlamda şeriatın hayata aktarılmasıyla şekillenen marifet anlayışından hareketle Hacı Bektaş’ın, sünni tasavvuf geleneğinin Anadolu’daki bir temsilcisi olduğunu söylemek mümkündür.Keywords : Tasavvuf, Hacı Bektaş Veli, Marifet, Marifetullah, Arif, Epistemoloji