- Türkiye Adalet Akademisi Dergisi
- Issue:44
- TİCARİ İŞ VE TÜKETİCİ İŞLEMİ KAVRAMLARI EKSENİNDE GÖREVLİ MAHKEME VE DAVA ŞARTI ARABULUCULUK ÜZERİNE...
TİCARİ İŞ VE TÜKETİCİ İŞLEMİ KAVRAMLARI EKSENİNDE GÖREVLİ MAHKEME VE DAVA ŞARTI ARABULUCULUK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Authors : Şafak NARBAY, Muhammed AKKUŞ
Pages : 301-334
View : 16 | Download : 6
Publication Date : 2020-10-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Ticari iş kavramı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu insert ignore into journalissuearticles values(TTK); m. 3 ve m. 19’da düzenlenmiştir. “Ticari işler” kenar başlıklı TTK m. 3’e göre bir işin ticari iş olarak nitelendirilebilmesi için, söz konusu işin ya TTK’da düzenlenmiş olması ya da bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir işlem ya da fiil olması gerekmektedir. “Ticari iş karinesi” kenar başlıklı TTK m. 19/1’de ise, tacirin borçlarının ticari işletmesi ile ilgili bulunduğu varsayımından hareketle, tacirin bütün borçlarının ticari olduğu esası kabul edilmektedir. Buna karşılık 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da insert ignore into journalissuearticles values(TKHK); “tüketici işlemi” oldukça geniş kapsamlı bir şekilde tanımlanmış insert ignore into journalissuearticles values(m. 3/1-l);; aynı zamanda, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, söz konusu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve TKHK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır insert ignore into journalissuearticles values(m. 82/2);. Bu düzenlemelerin bir sonucu olarak, zaman zaman “ticari iş niteliği” ile “tüketici işlemi niteliği”nin kesiştiği görülmektedir. Bu nedenle ticari iş-tüketici işlemi ayrımının doğru bir şekilde yapılması, söz konusu işe/işleme uygulanacak hükümlerin belirlenmesi, doğacak bir uyuşmazlığın nasıl nitelendirileceği ve hangi mahkemede görüleceğinin tespit edilmesi açısından son derece büyük önem arz etmektedir. TKHK m. 73/1’e göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Ancak bir uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması ve tüketici mahkemesinde görülecek olması, söz konusu davanın ticari dava olarak nitelendirilmesine engel değildir. Gerçekten de tüketici işlemlerinden doğan davalar çoğu kez ticari dava niteliğinde olabilmekte, bu da bir takım sorunlara kapı aralamaktadır. Diğer taraftan, TKHK hükümleri gereği tüketici işlemi sayılan hususların belli parasal sınırları aşmasının sonucunda bunlardan doğan uyuşmazlıkların tüketici hakem heyetlerinin görev alanları dışında kalmaları nedeniyle, doğrudan tüketici mahkemelerinde görülmeleri gerekmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, bu uyuşmazlıklar arasında ticari dava niteliğinde olanlar da bulunmaktadır. Bu noktada, TTK m. 5/A hükmü de göz önüne alındığında, söz konusu uyuşmazlıkların dava şartı arabuluculuğa tabi olup olmayacağı sorunu gündeme gelmektedir. Bu çalışmanın kaleme alındığı süreçte son durumu “Komisyonda” olarak görülen “Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”nin 59’uncu madde hükmü ile TKHK’ya eklenmesi planlanan “Dava şartı olarak arabuluculuk” kenar başlıklı 73/A maddesiyle, tüketici hakem heyetlerinin görev alanı dışında kalıp da doğrudan tüketici mahkemelerinde görülecek olan bazı uyuşmazlıklar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmektedir. Gerçi TKHK m. 73/A gibi bir hüküm olmasa da, kabul ettiğimiz görüşe göre, tüketici mahkemesinde görülmesi gereken ve ticari dava niteliğini taşıyan davalar açısından 6102 sayılı TTK m. 5/A gereğince, şayet davanın konusu bir miktar para alacağının ödenmesi ve/veya tazminat talebi hakkında ise, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Ancak söz konusu Kanun Teklifi kabul edilir ve TKHK’ya planladığı gibi m. 73/A hükmü eklenirse, bu durumda tüketici mahkemesinde görülmesi gereken ve niteliği gereği ticari dava olan bir uyuşmazlık hakkında dava açılmadan önce artık TKHK m. 73/A hükmü doğrultusunda hareket edilmesi gerekecektir. Öncelikle “ticari iş kavramı”, “ticari iş ile ticari olmayan insert ignore into journalissuearticles values(adi); işlerin ayrımı” üzerinde durduğumuz çalışmamızda; Yargıtay kararları çerçevesinde “ticari iş - tüketici işlemi” ayrımwına değinilmiş ve nihayet “tüketici işlemi – ticari dava – dava şartı arabuluculuk” bağlantısı hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.Keywords : Ticari iş, , tüketici işlemi, , tüketici mahkemesi, , ticari dava, , dava şartı olarak arabuluculuk