- Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi
- Volume:7 Issue:3
- Hipernatremik Dehidratasyon Tanılı Yenidoğan Olgularımızın Değerlendirilmesi
Hipernatremik Dehidratasyon Tanılı Yenidoğan Olgularımızın Değerlendirilmesi
Authors : Nilüfer GÜZOĞLU, Avidan KIZILELMA, Fatma Nur SARI, Nurdan URAŞ, Uğur DİLMEN
Pages : 124-127
View : 16 | Download : 5
Publication Date : 2013-10-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Amaç: Son zamanlarda sadece anne sütüyle beslenen yenidoğanlarda, yüksek morbidite ve mortaliteye neden olabilen hipernatremik dehidratasyon olgularında belirgin artış gözlenmektedir. Bu çalışmada hipernatremik dehidratasyonu olan yenidoğan bebeklerin demografik özelliklerini ve epidemiyolojik risk faktörlerini ortaya çıkarmak ve dehidratasyon olgularının sayısını azaltacak uygulamaları belirlemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda Ocak 2009- Haziran 2012 tarihleri arasında hastanemiz yenidoğan polikliniğine başvuran serum sodyum konsantrasyonu ≥150 mEq/L olan 87 term yenidoğan bebek geriye yönelik değerlendirildi Bulgular: Bebeklerin 49’u insert ignore into journalissuearticles values(%56); erkek, 38’i insert ignore into journalissuearticles values(%44); kız ve ortalama doğum ağırlıkları 3424±395 gram’dı. Olguların ortalama başvuru yaşları 4.3±2.8 gün ve ortalama kilo kayıpları %12.2±4.2 olarak bulundu. Normal spontan vajinal yol ile doğum ve primipar annelerin oranı sırası ile %51.7 ve % 75.8’di. Olguların %96.5’i sadece anne sütü ile beslenmişti. Bebeklerin en sık başvuru şikayetleri ateş insert ignore into journalissuearticles values(%24.7);, sarılık insert ignore into journalissuearticles values(%23.5); ve zayıf emme insert ignore into journalissuearticles values(%10.6); iken %37.6’inde başvuru anında yakınma bulunmamaktaydı. Çalışmamız süresince bir hastada intrakranial, bir hastada ise ekstremitede tromboz tespit edildi. Başvuru sırasında ortalama serum sodyum, üre ve kreatinin düzeyleri sırası ile 155.2±6.2 mEq/L, 89.1±73.9 mg/ dl ve 0.89±0.65 mg/dl olarak tespit edildi. Hastaların %66.7’sine intravenöz mayi desteği verildi. Olguların hastanede yatış süresi ortalama 2.6±2.3 gündü. Sonuç: Emzirme yetersizliğine bağlı olarak gelişen hipernatremik dehidratasyon yenidoğan bebeklerde halen ciddi bir problem olarak görünmektedir. Yenidoğan bebeklerin hayatın ilk günlerinde rutin olarak değerlendirilmesi hipernatremik dehidratsyonun erken tanı ve tedavisi için önemlidir. Ateş, sarılık ve emmede zayıflık olan bebeklerde hipernatremikdehidratasyon düşünülmelidir. Ayrıca gerekli olgularda sodyum ölçümün yapılması yararlı olabilir.Keywords : Anne sütü ile beslenme, Hipernatremi, Dehidratasyon