- Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:20 Issue:2
- Özel Güvenlik Bölgesi ve Sokağa Çıkma Yasağı İlanının Hukuki Niteliği ve Uygulamadan Kaynaklı Sorunl...
Özel Güvenlik Bölgesi ve Sokağa Çıkma Yasağı İlanının Hukuki Niteliği ve Uygulamadan Kaynaklı Sorunlar
Authors : Emine CİN KARAGÖZ
Pages : 625-646
View : 14 | Download : 12
Publication Date : 2016-04-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde son zamanlarda gittikçe artan terör eylemleri nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmekte ve özel güvenlik bölgeleri oluşturulmaktadır. Sokağa çıkma yasağı, bireylerin ikametgâhlarından belli bir süre ayrılmamalarını ifade eden geçici bir idari kolluk tedbiridir. Bu idari kolluk tedbiri, kamuoyunda bilindiği şekliyle kamu düzeninin güvenlik unsurunu gerçekleştirmek için ilan edilmesinin yanı sıra genel sağlık unsurunun gerçekleştirilmesi için de ilan edilebilmektedir. Örneğin, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 73. maddesinde belli hastalıkları taşıyanların evlerinde tecrit edilmeleri ve evlerinden çıkmalarının yasaklanması düzenlenmiştir1. Özel güvenlik bölgesi ilanı ise, güvenlik gerekçesiyle belli yerlere girişin yasaklanmasıdır. Terör faaliyetlerinin yaygınlaşması nedeniyle alınan bu idari kolluk tedbirleri, hukuki olmaktan öte temel hak ve özgürlüklerin aşırı derecede sınırlanması şeklinde değerlendirilerek, bu tedbirlere başvurulması kamuoyunda ciddi tartışmalara ve eleştirilere yol açmıştır. Bu eleştirilerin en başta gelenlerinden biri, sokağa çıkma yasağının temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması niteliğinde olduğu, açık bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ve yasal düzenleme olsa bile net ve sınırları kesin bir şekilde çizilmiş değilse bu yetki kullanımının Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılığının gündeme geleceğidir. Diğer bir eleştiri, sokağa çıkma yasaklarının temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasının ötesine geçen ve temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını durduran bir niteliğe büründüğü ve Anayasanın 15. maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklerin ancak olağanüstü dönemlerde ve olağanüstü hal ilan edilerek durdurulabileceğidir. Diğer bir eleştiri konusu ise, sokağa çıkma yasaklarına ilişkin kararlarda ‘ikinci bir emre kadar’ şeklinde ucu açık bir ibarenin yer alması ve dolayısıyla zaman sınırlaması bulunmamasıdır. Bu şekilde ucu açık bir ibare ile zaman sınırlaması olmaksızın ilan edilen sokağa çıkma yasakları “ölçülülük ilkesi” bağlamında ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Söz konusu gelişmelerin akabinde, özel güvenlik bölgesi ilanı ve sokağa çıkma yasaklarına dayanak oluşturan Bakanlar Kurulu kararları aleyhine Danıştay’da iptal davası açılmıştır. Bununla beraber başta Diyarbakır ili Sur ilçesinde yaşanan terör olayları nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma yasaklarına ilişkin olarak Diyarbakır İdare Mahkemesi’nde açılan iptal davası olmak üzere terör olaylarının gittikçe etkisini arttırdığı 2015 yılı Temmuz ayından itibaren Valilik kararlarıyla ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının iptali istemiyle birçok dava açılmıştır. Anayasa Mahkemesi de bireysel başvuru yoluyla önüne gelen dosyalarda sokağa çıkma yasağının hukuka uygunluğunu denetlemektedir. Bu makalede, son dönemde sıklıkla uygulamaya konulan sokağa çıkma yasağı ve özel güvenlik bölgesi ilanına ilişkin kolluk tedbirlerinin hukuksal niteliği ve uygulamada yol açtığı hukuksal sorunlar irdelenmektedirKeywords : Kamu düzeni, kolluk, sokağa çıkma yasağı, ölçülülük ilkesi, temel hak ve özgürlükler