- Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:8 Issue:2
- Sözleşmenin Kuruluşundan Önce Tüketicinin Korunması
Sözleşmenin Kuruluşundan Önce Tüketicinin Korunması
Authors : Mehmet ALTUNKAYA
Pages : 0-0
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2004-06-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Tüketici, ister tacir olsun ister olmasın, şahsî ya da ailevi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hareket eden, yani malı tekrar piyasaya sürme niyeti olmaksızın o malı kendi ihtiyaçları için alan ve nihaî olarak tüketen gerçek ya da tüzel kişilere verilen isimdir. Tüketiciyi daha bilinçli satın almaya ve satın aldıklarını kullanmaya yöneltme ve bu konuda örgütlenmeler yaparak sosyal bir güç olmalarını gerçekleştirme hareketi tüketicinin korunması olarak adlandırılır.Tüketicinin korunması, toplumun giderek daha fazla tüketim toplumu olmasının bir sonucu olarak, hukuk politikasının en önemli konularından birisini oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda, ekonomik gelişmenin bir sonucu olan tüketim toplumunda, kişilerin gereksiz ölçüde mal tüketmeye itildiği, çeşitli sebeplerle satın aldıkları mal ve hizmetlerin niteliklerini tam olarak araştırmaya ve değerlendirmeye imkan bulamadıkları ve böylece hızla dönen bir tüketim çarkının içine düştükleri görülmüştür. Tüketim kredisi büyük ölçüde gelişmiştir. Bu sebeple tüketiciler, kredinin şartlarını bile doğru dürüst hesap etmeden mal ve hizmet satın almaktadırlar. Reklam usulleri nerede ise iradeyi bozacak şekilde boyut, incelik ve ilmîlik kazanmıştır. Pazarlama tekniklerinde çok büyük gelişmeler olmuş, üretici firmalar özellikle son zamanlarda, zaten zayıf durumda olan tüketicinin karşısına fiilî tekeller olarak çıkmaya başlamışlardır. Tüm bu gelişmeler karşısında zaten yeterli bir şekilde teşkilatlanamamış olan ve üreticilerin karşısında dağınık bir mahiyet arzeden tüketiciler, mal ve hizmetleri arzedenlere karşı zayıf duruma düşmüşlerdir. Bu yüzden tüketicinin korunması bir mecburiyet olmaktadır. Bu çalışmanın konusu, sözleşmenin kuruluşundan önce tüketicinin korunmasıdır. Sözleşmenin kuruluşundan önce tüketicinin sağlıklı bir rekabet ortamından faydalandırılması ve aydınlatılması, tüketicinin aşırı fiyatlara, genel işlem şartlarına ve aldatıcı reklamlara karşı korunması, nihayet tüketicilerin korunması açısından standardizasyonun önemi bu kapsamda değerlendirilmelidir. AB uyum yasaları çerçevesinde tüketicinin korunması ile ilgili olarak mevzuatta büyük değişiklikler yapılmıştır. Özellikle 6. 3. 2003 tarih ve 4822 sayılı Kanun ile tüketicinin korunması sağlanmıştır. Ancak Kanunlarda tüketiciyi korumaya yönelik olarak ne kadar düzenleme yapılırsa yapılsın, söz konusu hükümlere işlerlik kazandıracak olan tüketicidir. Tüketici kendisine tanınmış olan dava yolunu kullanmaz ya da diğer imkânlardan istifade etmezse, suni tedbirlerle yeterli bir koruma sağlanamaz. Bunun için, tüketicinin aydınlatılmasına ağırlık verilmelidir. Tüketicinin davranışları ve kullanabileceği haklar bakımından eğitilmesi, kurulacak koruma mekanizmasının ön şartıdırKeywords : Tüketicinin Korunması, Genel İşlem Şartları, Aldatıcı Reklamlar, Tüketicinin Aydınlatılması