- Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:25 Issue:3
- MAĞDURU BELLİ BİR KİŞİ OLMAYAN SUÇLARIN SORUŞTURMALARI NETİCESİNDE VERİLEN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI...
MAĞDURU BELLİ BİR KİŞİ OLMAYAN SUÇLARIN SORUŞTURMALARI NETİCESİNDE VERİLEN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARLARININ DENETLENMESİ SORUNU
Authors : Gökhan ÖLMEZ, Başar PANCAROĞLU
Pages : 473-538
Doi:10.34246/ahbvuhfd.979184
View : 14 | Download : 20
Publication Date : 2021-08-09
Article Type : Research Paper
Abstract :Dar anlamda soruşturma evresini geniş anlamda ceza muhakemesini sonlandıran kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kesinleştikten sonra, aynı olay hakkında kamu davası açılması belli şartların varlığına bağlıdır. Bu özelliğiyle kesin hüküm benzeri bir etkiye sahip olması, söz konusu kararın etkin bir yargısal denetime tâbi tutulmasını gerekli kılmaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda kovuşturmaya yer olmadığı kararı için öngörülen yargısal denetime -itiraz- başvurma yetkisi yalnızca “suçtan zarar gören” sıfatını haiz kişiye tanınmakta olup suçtan zarar gören süjeliğinin kapsamı ve sınırına ilişkin herhangi bir pozitif düzenleme yoktur. Bu konuda Türk doktrin ve uygulamasında yeknesak ve tatmin edici bir tarifin geliştirilemediği tespit edilmiştir. Çalışmada, bu belirsizliğin giderilmesi için, özellikle mehaz Alman Ceza Muhakemesi Kanunu ile mukayeseli bir değerlendirme yapılmış ve suçtan zarar gören kavramı anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Soruşturma konusu suçun, mağduru belli bir kişi olmayan suçlardan biri olması ve herhangi bir surette suçtan zarar gören sıfatına sahip bir kişinin belirlenemediği durumda, bu soruşturma neticesinde verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edebilecek herhangi bir kişi bulunmamaktadır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itirazın konu edildiği kanuni düzenlemenin bu yönüyle eksik olduğu anlaşılmıştır. Türk ceza muhakemesi sisteminde kovuşturmaya yer olmadığı kararının denetlenmesi açısından da yargısal denetimden başka etkin bir yol bulunmamaktadır. Makalede, Türk ceza muhakemesi sistemine hâkim olan mecburilik ilkesinin hayata geçirilmesi açısından sakınca doğuran bu soruna, mevcut sisteme aykırı düşmeyecek bir çözüm getirilmeye çalışılmıştır.Keywords : Mecburilik İlkesi, İtiraz, Suçtan Zarar Gören, Suç Tipinin Koruma Alanı, Cumhuriyet Başsavcısının Denetimi