Vakıflar Hangi Statüde Bir İdarî Yapı İle Yönetilmelidir?
Authors : Nazif ÖZTÜRK
Pages : 11-71
Doi:10.16971/vakiflar.586061
View : 15 | Download : 8
Publication Date : 2019-05-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu yazıda, “Vakıflar Hangi Statüde Bir İdarî Yapı ile Yönetilmelidir?” Sualine cevap aranmaktadır. Anadolu coğrafyasının bin yıllık sosyal mirasını temsil eden vakıf müessesesinin, iki asırdır merkeziyetçi oligarşinin bürokratik sınırları içerisinde yaşadığı sıkıntılar, uygulamalardan hareketle somut arşiv belgelerine dayalı olarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Vakıflar batılılaşma ve yenileşme dönemine kadar, günümüz gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi kurucularının belirlediği vakfiye şartlarına, serbest ekonomi kurallarına ve yerinden yönetim esaslarına göre, bağımsız bir şekilde idare ediliyordu. Haricî çevrelerden telkin edilen merkeziyetçi yönetim anlayışı ile dağınık vaziyette olan evkâf yönetiminin tek elde toplanması, vakıfların ekonomik imkân ve potansiyelinden devletin diğer sektörlerinde yararlanma fikri, dinî çevrelerin nüfuzunu kırma düşüncesi ve Batılı dostları memnun etme eğilimleri doğrultusunda vakıflar, 1826 tarihinde kabineye dâhil Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti çatısı altında toplanmıştır. Vakıf akar gelirlerinin diğer alanlara aktarılması sebebiyle tarihî vakıf hayrat eserlerin bakım ve onarımları yapılamamış, sivil toplum eliyle gerçekleştirilen hizmetler durma noktasına gelmiştir. Yaşanan bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve vakıflar için tarafların hak ve menfaatlerini gözetecek teşkilat yapısını tespit etmek amacıyla II. Meşrutiyet yıllarından itibaren birincisi Osmanlı, dördü Cumhuriyet döneminde olmak üzere beş kez teşebbüste bulunulmuş, fakat arzu edilen bir neticeye ulaşılamamıştır.Keywords : Evkâf, vakfiye, nezâret, teşkilat, kanun, tasfiye komisyonu, evkâf idaresi