Anadolu Kadınında Ezilmişliğin İtibarı
Authors : Pınar KIZILHAN
Pages : 47-54
View : 11 | Download : 7
Publication Date : 2014-06-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Anadolu kadını, sosyal ortamda ikinci planda kalmaktadır. Eril egemen kültürde, kadın ne kadar çok cefa çekerse toplumda o kadar çok itibar göreceği pekiştirilmektedir. Kadının toplumsal kimliği örselendikçe, kadın şiddete uğradıkça mağduriyeti üzerinden çevresinde kendine bir yer bulmaya çalışır. “Ben çok acı çektim”, “O da bir şey mi, benim yaşadıklarımı dinle.” gibi ifadeler sorgulamadan benimsedikleri yaşam tarzı oluverir. Hastalanınca, yaptığı işlerin üzerine kalacağı korkusunu duyanların ise gerek evde gerek yakın çevrede kadına ilgiyi bir anda artırması, bir anlamda çekilen cefaya toplumun olumlu bakışını yansıtır. Nerede olduğunun daha az sorgulandığı ortam ya yakın komşusu ya da hastane olabilmiştir. Bazıları dışarı çıkmaya öykünse de onaylanmadığı ve onaylayamadığından kendini geliştirmekten yana değil, acınmaktan yana elde edilen itibar daha makbulmüş gibi gelmeye başlar. Hakkını yiyen güce ses çıkarmaması öğrenilmiş çaresizliğidir. Yaşanan bu baskı, uyuşturucu gibi kadının hareketini sosyal ortamda felç eden kapalı bir kültür inşa etmiştir. Kadının dünyası daraldıkça, birlikte yaşamaktan da uzaklaşılmaya başlanır. Kadına yönelik bu aldırışsız, suskun, ilgisiz tutum ve ortam yoksunluğu acıma ve acındırma üzerinden bir kültürün oluşmasına neden olmuştur. Uygar kişiliğin koşulu ve etkin vatandaşlığın gereği olarak kırsalda ve kentte kadının varlığı, toplumsal yaşamı tamamlayan bir özne olmalıdır. İlgi alanlarına göre farklı sosyal ortamlarda statü ve rol almanın önünün açılması, ev yaşamının dışında kadının emeğinin özgürleşmesi gerekmektedir.Keywords : Anadolu kadını, Ortam yoksunluğu