- Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
- Volume:55 Issue:2
- ORTAÇAĞ’DA HRİSTİYAN FELSEFESİ, AŞK ÖĞRETİSİ VE EDEBİYAT: GÜLÜN ROMANSI
ORTAÇAĞ’DA HRİSTİYAN FELSEFESİ, AŞK ÖĞRETİSİ VE EDEBİYAT: GÜLÜN ROMANSI
Authors : Tarık Ziyad GÜLCÜ
Pages : 271-286
View : 12 | Download : 7
Publication Date : 2015-01-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Klasik çağlardan bugüne kadar çeşitli yazarların eserlerinde incelenen aşk kavramı, Ortaçağ’da ahlaki bir anlam kazanmıştır. Buna göre, aşk cinselliğe dayalı bir dürtü değil, birtakım zorlukların aşılmasıyla ulaşılması gereken bir erdemdir. Dönemin anlayışını en iyi yansıtan kavram “saraylı aşk”tır. Bu terim, seven kişilerde mütevazılık, kibarlık gibi özelliklerin bulunmasını salık verirken, para hırsı ve kibir gibi kötü alışkanlıklardan ise kaçınmalarını önermektedir. Sevenlerin, aşık oldukları obje veya kişi için gerekirse uykusuzluk çekmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu anlamda, Ortaçağ’da aşk yaklaşımının en iyi örneklerinden biri, Jean de Meun ve Guillaume de Lorris’in ortak yazdığı Gülün Romansı adlı şiirdir. Andreas Capellanus’un Saraylı Aşkın Sanatı’nda belirttiği ilkeler, manzum eserin içeriğinde etkili olmaktadır. Boethius’un Felsefe’nin Tesellisi’nde görülen alegori ve Sokrat tipi diyalog ise, yapıtın biçiminde tesirlidir. Dolayısıyla, bu çalışma kıta edebiyatının etkileri açısından Ortaçağ aşk anlayışını Gülün Romansı’na dayanarak inceleyecektir.Keywords : Jean de Meun, Guillaume de Lorris, Gülün Romansı, Saraylı Aşk, Sokrat Tipi Diyalog, Alegori, Kişileştirme, Ortaçağ