- AJIT-e: Academic Journal of Information Technology
- Volume:8 Issue:29
- Siber Kültür ve Hiper Gerçeklikte Değişen Yaşam
Siber Kültür ve Hiper Gerçeklikte Değişen Yaşam
Authors : Aysel DEMİR
Pages : 87-96
Doi:10.5824/1309-1581.2017.4.005.x
View : 9 | Download : 6
Publication Date : 2017-09-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Öz Bu çalışmada amacımız, kültürel yaşamın kitle iletişim araçlarıyla nasıl dönüşüme uğradığını göstermek, son teknolojik gelişmelerle sosyal medya araçlarının yaşamımızda oynadığı rolü araştırmaktır. Ayrıca, kitle iletişim araçlarının etkisiyle geleneksel anlamda sanatta yaratıcığın kendini nasıl tükettiği üzerine bir değerlendirme yapılacaktır. Bugün ulaşılan noktada, medyanın büyük oranda öznenin fikrini etkilediği; söylemler, imajlar ve semboller üzerinden bilgiyi manipüle ettiği ve istenilen biçimde popüler bir kültür yarattığı çok iyi bilinmektedir. Modern toplumlarda medya, insanların düşüncelerini biçimlendirir, yeniden yapılandırır ve özellikle bilginin kontrolü aracılığıyla sosyal bilinci yeniden üretir. Medya kültürü, tüketim kültürüyle bağlantılıdır. Buna göre çoğu insan, popüler kültürün birer tüketicisidir. Medya, demokraside dördüncü göz olarak bilinir ve gerçekleri özgür ve nesnel bir biçimde aktarması beklenir. Ortaya çıktığı günden beri de yaşamı değiştirmek için güçlü bir oryantasyon aracı olduğu bilinir. Bu anlamda medya, popüler kültürün gelişmesinde merkez bir role sahiptir. Dijital çağ sayesinde internet, popüler kültür üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahip olup, sosyal medyanın kullanımı da siber kültürün oluşmasını destekler. Siber kültür kelimesi internet teknolojileri üzerinden kültürün üretilmesine ve uygulanmasına işaret eder. Hızlı ilerleyen bilgisayar teknolojileri interneti bütün kültürel hayatın, iletişim ve sanatın temel referans noktası yapar. Dijital devrim, kültür ve sanatın dönüşümünü ortaya çıkardı. Bu dönüşüm sürecinde, siber alanda, herkes her şeyi “bildiğini!” iddia etmeye ve kendilerini yaratıcı aktiviteye sahip birer “sanatçı” olarak görmeye başladı. Bu iddialar, gerçekte yaratıcı eylemin hiçe sayılmasına neden oldu. Oysa gerçek yaşamda, kimse gerçeğin ne olduğunu bilmemekte, bu anlamda sanal gerçeklerin esiri olmakta ve bu noktada, sanat bağlamında da yaratıcı eylem değersizleştirilmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak özneler, kimliklerini kaybederler ve bir hiper gerçeklik ile karşı karşıya kalırlar. Bu hiper gerçeklikte, kimlikler plastikleşir ve bu kimliğe sahip olan özneler “kendi benliklerini kıyafet değiştirir gibi duruma göre değiştiririm” düşüncesiyle hareket ederler. Fransız filozof Jean Baudrillard, Simülakrlar ve Simülasyon adlı eserinde; gerçeğe olan bakışımızı kaybettiğimizi, hiper gerçekliğin gerçek olarak sunulduğunu, bu anlamda gerçeğin öldüğünü, zaten asla var olmamış olduğunu ileri sürer.Keywords : Medya, Popüler Kültür, Siber kültür, Hiper gerçeklik, Simülasyon, Siyaset