- Anatolian Journal of Emergency Medicine
- Volume:5 Issue:1
- The Role of Diastolic Dysfunction in the Diagnosis and Treatment of Shock: The Rapid Ultrasound for ...
The Role of Diastolic Dysfunction in the Diagnosis and Treatment of Shock: The Rapid Ultrasound for Shock and Hypotension Protocol with a Diastolic Parameter
Authors : Adnan YAMANOĞLU
Pages : 13-19
Doi:10.54996/anatolianjem.1015103
View : 11 | Download : 5
Publication Date : 2022-03-09
Article Type : Research Paper
Abstract :Amaç: Kritik hastaların yatakbaşı ultrasonla değerlendirilmesi için çok sayıda yatakbaşı ultrason protokolü geliştirilmiştir. Bu protokollerden en yaygın bilineni “Şok ve Hipotansiyon için Hızlı Ultrason protokolü: “Rapid Ultrasound for Shock and Hypotension’’ insert ignore into journalissuearticles values(RUSH); protokolüdür. Sol ventrikül disfonksiyonlarının yarıya yakın nedenini diyastolik disfonksiyon içerir ve hiçbir ultrason protokolü diyastolik disfonksiyon yer almamaktadır. Bu çalışmanın amacı RUSH protokolüne diyastolik değerlendirmenin eklenmesinin kritik hastaların tanı ve tedavilerine katkılarını belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Prospektif gözlemsel olarak planlanan bu çalışma 1 yıl boyunca üçüncü basamak bir eğitim araştırma hastanesi acil tıp kliniği kritik bakım alanında yürütülmüştür. Çalışmaya dolaşım bozukluğu bulguları olan, sistolik kan basıncı 90 mmHg altında veya şok indeksi >1 olan, nontravmatik, gebe olmayan erişkin hastalar dahil edildi. Çalışmaya alınan bütün hastaların şikayetleri, klinik bulguları, vital bulguları kaydedildi. Hastaların primer değerlendirilmesiyle beraber RUSH protokolü uygulandı ve bulguları kaydedildi. Hastaların tüm klinik, laboratuvar, görüntüleme ve konsültasyon işlemleri ile şok tipi ve şok tedavisi planlandı. Hastaların tanı almasını takiben maksimum 2 saat sonra ikinci defa kardiyak ultrason yapılarak diyastolik parametreler değerlendirildi ve kaydedildi. Hastaların diyastolik parametreler bilinmeden önce ve sonraki tanıları ve tedavileri arasında fark olup olmadığı McNemar ve Eşleştirilmiş T testi ile karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 67±13 olan ve %54’ü kadın olan toplam 69 hasta dahil edildi. Hastaların diyastolik parametreleri değerlendirilmeden önce %20.3’ünde distribütif tip şok, %18.8’inde hipovolemik şok, %8.7’sinde obstrüktif tip şok ve %40.6’sında da miks tip şok tespit edilerek bu yönde tedavileri düzenlendi. Diyastolik yetmezlik parametreleri değerlendirildikten sonra hastaların %15.9’unda distribütif tip şok %18.8’inde hipovolemik şok, %5.7’sinde obstrüktif tip şok ve %47.8’inde de miks tip şok tespit edildi ancak tanılarda meydana gelen bu değişiklik istatistiksel olarak anlamlı değildi insert ignore into journalissuearticles values(p=0.135);. Tedaviler ise ağırlıklı olarak hastalarda diyastolik kusurun tespit edilmesine bağlı volüm durumunun yeniden ayarlanması şeklinde değişmiş olup, toplam 13 hastanın tedavisinde değişiklik oldu ve bu değişiklik istatistiksel olarak anlamlı idi insert ignore into journalissuearticles values(p<0.001);. Sonuç: Hastalarda şok tipinin belirlenmesinde diyastolik parametrenin değerlendirilmesi gerekli olmayabilir. Ancak kritik hastaların tedavi ve volüm durumlarının ayarlanmasında diyastolik parametrenin değerlendirilmesi etkindir ve en kısa zamanda değerlendirilmesi gerekli olabilir.Keywords : Acil tıp, ekokardiyografi, kalp yetmezliği, yatakbaşı ultrason, kritik hasta bakımı