- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:65 Issue:3
- Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukuku’nda mülkiyet hakkı teminatı
Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukuku’nda mülkiyet hakkı teminatı
Authors : Veysel BAŞPINAR
Pages : 633-658
Doi:10.1501/Hukfak_0000001820
View : 13 | Download : 7
Publication Date : 2016-09-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Mülkiyet hakkı insanlık tarihi kadar eskidir. Bu hak devletten önce var olan temel haklardan birisidir. Bu sebeple mülkiyet hakkı, insan hakları beyannamelerinde daima yerini almıştır. Çünkü, mülkiyet hakkı, hem insan haklarının temel değerlerini korur, hem de insan haysiyeti ve adalet çerçevesinde ekonomik ilişkilerin ve toplumdaki diğer ilişkilerin de hürriyetini tesis ve temin eder hâle gelmiştir. Ancak bu hak, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hazırlanan veya onların etkisinde kalan bazı anayasalarda sınırlandırılmış, onun kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı yolundaki hükümlere açıkça yer verilmiştir. Bunun sonucu olarak mülkiyet hakkı dokunulmaz bir hak olma niteliğini kaybetmiş, 1961 Anayasası’nda (m. 36) temel haklar ve hürriyetler kısmından çıkarılarak, ekonomik ve sosyal haklar kapsamına alınmıştır. Mülkiyet hakkı, 1982 Anayasası’nda, gerçek ve olması gereken yerde, yani temel haklar ve hürriyetler arasındaki yerini yeniden alınmıştır (m. 35). Günümüzde, İkinci Dünya Savaşı’nın şartları, devletler ve toplumlar üzerindeki etkileri ve baskılar, büyük oranda sona ermiş bulunmaktadır. Bu sebeple, İHASEP. m. 1 metni, günümüz şartları ve hattâ teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak, gelecekteki mülkiyet hakkı konularını da kapsayacak şekilde yeniden kaleme alınmalıdır. Yeni düzenlemede, devlet tarafından da olsa, mülkiyet hakkına gerçek ve tam karşılığı ödenmeden asla müdahale edilemeyeceği açıkça belirtilmelidir. Bunun için önce İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 1 numaralı Ek Protokol’de yer alan mülkiyet hakkı, AB Anayasası’nda olduğu gibi, “mülkiyet ve miras hakkı teminat altına alınmıştır” veya “mülkiyet hakkı dokunulmazdır” ya da “mülkiyet hakkına dokunulamaz” şeklinde bir hükümle teminat altına alınmalıdır. Bundan sonra ülkeler, kendi iç hukuk sistemlerinde, mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemelerini gözden geçirmelidirler. Burada onlara İHASEP. m. 1’in yeni şekli yol gösterici olmalıdır. Böylece, iç hukuktaki mülkiyet ihlâli iddiaları sebebiyle, İHAM’a başvurular da büyük oranda azaltılmış olur. Ayrıca düzenleme ile sağlanan teminat sadece kâğıt üzerinde kalmamalı, uygulama için alt düzenlemeler (kanunlar, tüzükler, yönetmelikler vs.) hayata geçirilmeli, etkin ve fiilî bir koruma ile mülkiyet hakkı, devlet de dâhil olmak üzere herkese karşı korunmalıdırKeywords : Mülkiyet hakkı, mülkiyet teminatı, devletin negatif yükümlülüğü, insan hakları, AB Anayasası, Temel Haklar Şartı