- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:61 Issue:4
- Kamu alacaklarının tahsili hukukunda ihtiyati haciz müessesesi ve ihtiyati hacze karşı açılan davala...
Kamu alacaklarının tahsili hukukunda ihtiyati haciz müessesesi ve ihtiyati hacze karşı açılan davalarda idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanması
Authors : Serdar YILMAZ
Pages : 1437-1503
Doi:10.1501/Hukfak_0000001695
View : 14 | Download : 6
Publication Date : 2012-12-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Kamu hizmetlerinin finansmanının sağlanması bakımından, kamu alacaklarının zamanında ve eksiksiz olarak tahsil edilmesi büyük önem taşımaktadır. Nitekim, kamu alacaklarının tahsili hukukunda, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülebilmesi açısından vazgeçilmez bir rol üstlenen bu alacakların tahsili amacıyla, idareye birçok “ayrıcalık” tanınmakta; bu kapsamda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da, kamu alacaklarını güvenceye almaya yönelik bazı tedbirlere yer verilmektedir. Makalemizin konusunu oluşturan “ihtiyati haciz” müessesesi de, anılan güvence önlemleri arasında yer almaktadır. Kamu alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla, kanunda belirtilen sebeplere dayanılarak, kamu borçlusunun bazı mal, alacak ve haklarına, önceden ve geçici olarak, idari bir kararla el konulması olarak tanımlanabilen “ihtiyati haciz”; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen “ihtiyati haciz”den farklı olarak, idari kararla gerçekleştirildiğinden, kamu borçlusunun mülkiyet hakkının, “idari işlem” ile sınırlandırılması sonucunu doğurmakta; bu nedenle, Anayasa’da öngörülen, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasının hukuksal rejimi bakımından sorgulanmayı hak etmektedir. Diğer taraftan, ihtiyati haciz işlemine karşı açılan idari davalarda verilen kararların uygulanması bakımından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan, “(…) ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.” yolundaki hüküm nedeniyle; idarenin tek yanlı iradesiyle tesis etmiş olduğu ihtiyati haciz işleminin, idari yargı yeri tarafından verilen iptal kararına rağmen etkisini sürdürmesinin olanaklı ve hatta zorunlu kılınmış olmasının, Anayasanın, yargı kararlarının “derhal” uygulanması kuralını getiren 138. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, “adil yargılanma hakkı”nı düzenleyen 6. maddesi başta olmak üzere, Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili diğer hükümleri açısından da, çeşitli boyutlarıyla irdelenmesi gerekmektedir. İşte bu çalışmada da, bir yandan, kamu alacaklarının tahsili hukukunda kamu alacağını güvence altına almaya yönelik önlemlerden biri olan “ihtiyati haciz” müessesesinin bizatihi kendisinin; diğer yandan ise, ihtiyati hacze karşı açılan davalarda idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanması rejimin, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi karşısındaki durumu ele alınarak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun konuyla ilgili hükümlerinin, yıllardır gözden kaçan bir Anayasa’ya aykırılık sorunu teşkil edip etmediği hususu tartışılmaktadırKeywords : Kamu alacaklarının tahsil usulü, kamu icra hukuku, vergi icra hukuku, kamu alacağı, ihtiyati haciz, ihtiyati haciz işlemine dava açılması, idari yargı kararlarının uygulanması