- Journal of Biotechnology and Strategic Health Research
- Mikrobiyota Special Issue
- Beslenme ve Mikrobiyota İlişkisi
Beslenme ve Mikrobiyota İlişkisi
Authors : Aslıhan Özdemir, Zehra Büyüktuncer Demirel
Pages : 25-33
View : 20 | Download : 9
Publication Date : 2017-11-15
Article Type : Review Paper
Abstract :Bakteri, virüs, mantar ve protozoa gibi çok sayıda mikroorganizmadan oluşan bağırsak mikrobiyotasının kompozisyonu ve fonksiyonu, doğum şekli, anne sütü alımı, antibiyotik kullanımı ve beslenme gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Bu faktörler arasında beslenme düzenlenebilir bir etmen olması nedeniyle büyük ilgi çekmektedir. Mikrobiyotayı etkileyen ilk diyetsel etmen anne sütü alma durumudur çünkü anne sütünde bulunan oligosakkarit, lizozom, laktoferrin, antikor ve sitokinlerin bağırsaktaki Bifi dobacterium sayısını arttırdığı iyi bilinmektedir. Anne sütünden sonra, ek besinlere geçiş sürecinde seçilen besinler ve beslenme modeli mikrobiyotayı şekillendirmektedir. Ortalama 2-3 yaşta yetişkin kompozisyonuna ulaşan mikrobiyotanın, beslenmede yapılan kısa ve uzun dönem düzenlemeler ile değişebildiği gösterilmiştir. Yetişkin dönemde mikrobiyotayı etkileyen diyetsel etmenlerin başında, diyetin karbonhidrat insert ignore into journalissuearticles values(özellikle posa);, protein ve yağ içeriğinin geldiği görülmektedir. Yüksek hayvansal protein ve doymuş yağ; düşük posa ve karbonhidrat içeren diyetlerin bağırsak mikrobiyotasının zenginliğini ve çeşitliliğini azalttığı, Firmicutes ve Proteobacteria kolonizasyonunu artırdığı gösterilmiştir. Yüksek posalı ve bitkisel bazlı diyetlerin ise bağırsaktaki bakteri çeşitlilik ile Prevotella ve Xylanibacter türlerini artırdığı saptanmıştır. Prebiyotik özellik de gösteren sindirilmeyen karbonhidrat bileşenlerinin mikrobiyotadaki bakteriler tarafından fermantasyonu sonucunda oluşan kısa zincirli yağ asitleri hem kolonositler için enerji kaynağı olmakta, hem de antiinfl amatuvar, antikarsinojenik ve immünomodülatör etkiler göstererek sağlığı geliştirebilmektedirler. Mikrobiyotanın düzenlenmesinde diyetin prebiyotik içeriği kadar önemli olan bir konu, diyetle alınan canlı probiyotik mikroorganizmalardır. Bu noktada, fermente besinlerin potansiyel yararları dikkat çekmektedir. Beslenmenin mikrobiyota üzerine etkileri anlaşılmaya başlanmış olsa da, bunların öneriye dönüştürülebilmesi için ileri araştırmalara gereksinim bulunmaktadır.Keywords : Beslenme, Mikrobiyota, Prebiyotik, Probiyotik