- Atatürk İletişim Dergisi
- Issue:15
- İŞKENCENİN EDEBİ SUNUMU: TANJU CILIZOĞLU’NUN BALYOZ’UNUN EDEBİ GAZETECİLİK BAĞLAMINDA İNCELENMESİ...
İŞKENCENİN EDEBİ SUNUMU: TANJU CILIZOĞLU’NUN BALYOZ’UNUN EDEBİ GAZETECİLİK BAĞLAMINDA İNCELENMESİ
Authors : Ömer ÖZER
Pages : 5-36
Doi:10.32952/atauniiletisim.372196
View : 12 | Download : 8
Publication Date : 2018-12-10
Article Type : Research Paper
Abstract :12 Mart Muhtırası/Darbesi işkenceleriyle de tarihe geçmiştir. Muhtıra döneminde yapılan işkenceleri tarihe not düşen çalışmalardan biri de Gazeteci-Yazar Tanju Cılızoğlu’nun Balyoz isimli kitabıdır. Balyoz ’u ilk okuduğumda edebi gazeteciliğin özelliklerini taşır izlenimi edinmiştim. Bu nedenle çalışmada, söz konusu kitap, edebi gazeteciliğin (literary journalism) özelliklerini taşıyıp taşımadığı bağlamında incelenmiştir. İncelenen yapıt, birinci ve ikinci baskıya yazılan ‘Önsöz’lerle birlikte 192 sayfadır. Balyoz ’da Tanju Cılızoğlu, 12 Mart Muhtırası/Darbesi döneminde Sansaryan Hanı’ında yapılan işkenceyi konu edinmiştir. Yazar, yapıtında eşine seslenmektedir. Türkiye’de edebi gazetecilik çalışmaları bağlamında Prof. Dr. Ömer Özer tarafından gerçekleştirilmiş röportaj incelemeleri bulunmaktadır (Özer, 2011; 2012). Hatta bir çalışmasında Özer (2013), George Orwell örneğinde edebi gazetecilik çalışması da yapmıştır. Ayrıca Türkiye’de bu yöndeki çalışmalar, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümlerinde yer alan bazı akademisyenler tarafından sürdürülmektedir (Erdem, 2016; Kaplan, 2011; Tanrısal, 1988; 1990). Yine de özellikle gazetecilik alanında edebi gazeteciliğin tanındığını ve gereken önemin verildiğini belirtmek güçtür. Bu açıdan çalışma önem taşımaktadır. Makalede önce, yöntem açıklanmıştır. İncelemede içerik çözümlemesi yöntemi kullanılmıştır. İçerik çözümlemesi, edebi gazeteciliğin yedi özelliği bağlamında uyumlandırılmıştır. Sonra, 12 Mart Muhtırası/Darbesi kısaca anlatılmış, daha sonra edebi gazetecilik anlaıtılmış, dünden bugüne Türkiye’de edebi gazetecilik açıklanmış ve çözümlemeye geçilmiştir. Birinci özxellik olan Sahne Sahne Tasarım/Oluşum özelliği için kitap 6 bölüme ayrılmıştır. Her bölüm kendi içerinde sahnelere sahiptir. Birinci bölüm 5 sahneden oluşmuştur. Bu sahnelerde polis tarafından alınış, Sansaryan Hanı’na götürülüş, içeriye sokuluş ve tuvalet örneğinde içerideki durum yansıtılmaktadır. İkinci bölüm de beş sahneye sahiptir. Bölümün sahnelerinde, işkenceye götürülenler, işkence görenler ve işkenceden getirilenler anlatılmaktadır. Üçüncü bölüm, paralarının tükenmesi ve eşe sesleniş, yemek, işkence görenlere uyguladıkları basit iyileştirme çalışmaları gibi sahneleri barındırmaktadır. Dördüncü bölüm, Sansaryan Hanı’ndan gidenler, Hana gelenler, Tanju Cılızoğlu’nun psikolojik durumu ve eski eşin ziyaret ve görüşmeleri sahnelerinden oluşmaktadır. Beşinci bölüm, net olarak işkenceyi anlatıığı sahnelere tanık olmuştur. Ayaklar, kollar, kafalar deyim yerindeyse paramparçadır. Son bölüm ise, sıranın Tanju Cılızoğlu’na gelişini ve Sansaryan Hanı’ndan ayrılışı anlatmaktadır. Bu bölüm tek sahneden oluşmuştur. Söz konusu sahnelerin oluşturduğu bölümlerde Yazar Cılızoğlu, darbelerin ne kadar “kötü” olduğunu çağrıştıracak işkence sahnelerini en açık bir dille açıklamıştır. Üçüncü Kişi Bakış Açısı Anlatımı özelliğine göre, Tanju Cılızoğlu, Balyoz ’da 12 Mart döneminde Sansaryan Hanı’ndaki İşkenceyi tüm ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Tam Kayıt ya da Tam Diyalog özelliği açısından Tanju Cılızoğlu’nun yaşadıklarını not aldığını söylemek mümkündür. Çünkü, çok sayıda isim ve yaşanmışlıkları bu kadar gerçek bir şekilde anlatmak not almayı gerektirebilir. Ancak, öyle bir ortamda buna izin verilmiş midir bilinmez. Durum Ayrıntıları açısından şu söylenebilir: İşkence yansıtılırken insanların durumu en ince ayrıntısına kadar verilmiştir. Ayrıca, Tanju Cılızoğlu, insanları da tanımlamıştır. Belgeye Dayalı Konular ’da yapıtta anlatılanlar, Cılızoğlu’nun kendi yaşadıklarıdır, gözlemleridir, gördükleridir. Derin ve Ayrıntılı Araştırma Yapmak ve Olayların/Konunun Parçası/Öznesi Olmak , tam da bu çalışma için doğru ve geçerli olmuştur. Yazar Tanju Cılızoğlu, olayların ve konunun bir parçası olmuş ve yaşadıklarını aktarmıştır. Edebi Anlatım , çalışma boyunca sürüp gitmiştir. Bütün bu özellikler, Tanju Cılızoğlu’nun Balyoz isimli kitabının bir edebi gazetecilik çalışması olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma, Ömer Özer’in röportajın edebi gazeteciliğe uyumlandırıldığı çalışmalar dışında, Türkiye’de tipik edebi gazetecilik çalışmaları olduğunu ortaya koyma bakımından önemli olmuştur.Keywords : Edebi Gazetecilik, 12 Mart Mutırası Darbesi, İşkence, Tanju Cılızoğlu