- Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi
- Issue:67
- Bir Osmanlı Aydınının Kaleminden Adana ve Doğası
Bir Osmanlı Aydınının Kaleminden Adana ve Doğası
Authors : Esra SAZYEK
Pages : 289-298
Doi:10.14222/Turkiyat4247
View : 11 | Download : 10
Publication Date : 2020-01-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Ali Ekrem Bolayır (2 Ağustos 1867-27 Ağustos 1937) 1886 yılında, Adana’da defterdarlık yapan eniştesi Menemenlizade Rifat Bey’i (1856-1932) ve ablası Feride Hanım’ı (1864-1896) ziyaret etmiş; burada birçok şairle de tanışmıştır. Adana vilayetine gerçekleştirdiği on beş günlük ziyareti sırasında gördüğü köylerden hareketle Anadolu’nun perişan halini ve zavallı halkını tanımış; genç yaşta yazdığı “Mektep” şiirindeki “Yüzler siyah, büyût siyah, cebheler siyah/Bir ahter inmemiş beşeriyet semâsına” beytini ise, bu ziyaretinden aldığı ilhamla yazmıştır. Görüldüğü gibi Ali Ekrem’in Adana’ya bir ziyaret gerçekleştirdiği bilgisi yeni değildir. Ancak İstanbul Şehir Üniversitesi Taha Toros Arşivi’nde bulduğumuz ve 1930’da Ali Nihat Tarlan’a hitaben yazılmış mektup, bu ziyaretin içeriğine ışık tutması bakımından önem taşır. Ali Ekrem’in, bir Osmanlı aydını olarak 1886 yılının Adana’sına, onun doğasına ve otantik kültürüne ilişkin izlenimlerini kırk dört yıl aradan sonra anlattığı bu mektup; haberleşme işlevinin ötesinde pastoral bir eda taşır. Mektubunda ilkin Adana’nın merkezine, ardından şimdiki adı Bürücek Yaylası olan Müftüyurdu’na odaklanan Ali Ekrem, egzotik bir bakışın eşiğinden bakıp âdeta yüceleştirdiği Adana ve doğasının büyüleyici güzelliğinde vatanın büyüklüğünü görür. Biz bu makalede, Ali Ekrem’in Latin harflerine aktardığımız mektubu ışığında Adana’nın, bir Osmanlı aydınının gözünden nasıl göründüğünü değerlendirmeye çalışacağız.Keywords : Ali Ekrem Bolayır, Ali Nihat Tarlan