- Turkish Online Journal of Design Art and Communication
- Volume:10 Issue:2
- HANDAN BÖRÜTEÇENE’NİN “KENDİME GÖMÜLÜ KALDIM” SERGİSİNİN ANALİZİ
HANDAN BÖRÜTEÇENE’NİN “KENDİME GÖMÜLÜ KALDIM” SERGİSİNİN ANALİZİ
Authors : Şeyda ÜSTÜNİPEK
Pages : 190-203
View : 8 | Download : 9
Publication Date : 2020-04-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Çağdaş sanat pratikleriyle ilgili çalışmalarda bir eserin; tarihsel/sosyo- kültürel bağlamı, bu bağlamda etkileşim içinde olduğu öğeler insert ignore into journalissuearticles values(diğer sanat disiplinleri, kent estetiği, toplumsal olaylar vb.);, eserin sergilenme biçimi ve mekanla fiziksel / kavramsal ilişkisi, izleyiciyle ilişki kurma biçimi, kullanılan malzeme ve teknik, sanatçının üretim aşamasından sunuma uzanan süreçteki düşünsel yaklaşımı ve görüşleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekliliği bu makalede Börüteçene’nin eseri ve sergisi üzerinden ortaya konulmaktadır. Handan Börüteçene, otuz yılı aşan sanat kariyerinde, çağdaş sanatın gerek Türkiye’de gerek uluslararası sanat ortamında öne çıkan kimliklerinden birisi olmuştur. Sanatı geçmişle kuvvetli bir bağ kurarak şekillenmiştir. Burada ele alınan “geçmiş” kavramı oldukça geniş bir ifadedir. Onun sanatında geçmiş, ilk bakışta ülkesinde varolmuş uygarlıklara temellenmektedir. Ardından sanatçının kendi geçmişi ve yaşamışlıkları ile birleşmektedir. Ortaya çıkan yapıt, insanlık tarihinin ortak geçmişi ile kesişip net ve evrensel mesajlara ulaşmaktadır. Börüteçene’nin sanatı çoğu zaman mekânla bir arada gelişen bir görsel dile sahiptir. Mekânla birlikte düşünülen eser, serginin içeriğine uygun olarak değişen biçim, malzeme ve teknik özelliklerle vücut bulmaktadır. Bu yazının ana temasını oluşturan Börüteçene’nin, “Kendime Gömülü Kaldım” başlığıyla, 2014 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleşen sergisi de mekânla tasarlanmıştır. Bu sergi, kendi içinde tarihsel bir gelişim izlemiştir. İstanbul’da 1999 yılında Akdeniz’in Mor Bin Yılı Sergisi’nde temeli atılan, 2007’de Venedik’teki sergileriyle zenginleşen ve nihayet İstanbul’da sonuçlanan bir geçmişi vardır. Serginin teması İstanbul’un temsili geçmişidir ve bu geçmiş bir elbise ya da bir tür hayalet olarak izleyicinin karşısına çıkmaktadır. Elbise, İstanbul’un geçmişiyle bütünleşmekte, onun en eski geçmişini öne çıkarmakta, daha sonra ait olduğu şehrin 1204 yılını Latinler dönemini aydınlatmakta ve İstanbul-Venedik ilişkilerine göndermelerde bulunmaktadır. Taşıdığı renk ve biçim özellikleriyle, düzenlenişi ve sembolik anlatımıyla bu elbise anlamlı bir kurguya sahiptir. Sergiyi gezen izleyici, kendi belleğinde sanatçının fark ettirmek istediği bu bağları ya da vurguyu fark ederek, üzerinde düşünerek yapıta dâhil olmakta ve onu yorumlamaktadır.Keywords : Handan Börüteçene, Bizans, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Sergi, Elbise