- Turkish Online Journal of Design Art and Communication
- Volume:14 Issue:1
- ZAMAN, ÖLÜM, GÖRSEL KÜLTÜR İLİŞKİSİ ÜZERİNE YENİDEN DÜŞÜNMEK
ZAMAN, ÖLÜM, GÖRSEL KÜLTÜR İLİŞKİSİ ÜZERİNE YENİDEN DÜŞÜNMEK
Authors : Hüseyin Kirmizi
Pages : 97-109
Doi:10.7456/tojdac.1377918
View : 88 | Download : 80
Publication Date : 2023-12-28
Article Type : Research Paper
Abstract :Çalışmanın amacı, insanlığın kültürel ve düşünsel gelişimi boyunca tartışmalı yerini daima koruyan zaman ve ölüm kavramlarının; görsel kültürle olan ilişkisini yeniden sorgulayabilmektir. 20. yüzyılda sıklıkla karşımıza çıkan şiddet, ölüm ve zaman göstergeleri, kapsamlı şekilde algısal kırılmalara yol açmış, yeni bir zaman anlayışı ve buna bağlı gelişen bir şiddet ve ölüm kültürünün tekrar doğmasına neden olmuştur. Bu yüzden kültür, iletişim ve sanat üretiminden kopmaya başlayan zaman ve ölüm kavramları, görsel kültürün alanına girmiştir. Böylece eskiden düşünme ve düşleme pratiklerimize önemli katkılar sunarak, yanılsama ve yaratıcılık arzumuzu tetikleyen bu kavramlar; 20. yüzyılda bunalım, intihar cinayet, terörizm ve kıyamet senaryoları gibi olumsuz şekillerde toplumun ve seyircinin karşısına çıkmaya başlamıştır. Görsel kültürün ölüm ve zaman kavramları üzerinde tüketime varan bu etkisi; toplumsal ilişkilerin toplum karşıtı, modern sanatın ise sanat karşıtı akımlarla buluşmasında etkili olmuştur. Böylece eski mistik anlamından koparılarak, ekonomi politik değerlere dönüştürülen zaman ve ölüm; modern kültürün ikili ve çelişkili kavramları haline gelmiştir. Bu bağlamda Jean Baudrillard, Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm (1976) isimli çalışmasında antropoloji ve sosyolojiden faydalanarak; ölüm, zaman, değiş tokuş, ekonomi politik, iletişim ve simgesellik gibi kavramlar üzerinden modern dönemin sosyokültürel yapısı hakkında önemli söylemlerde bulunur. Söz konusu bu kavramların modern ve ilkel anlamları arasında radikal bir ayrıma giden düşünür açısından; görselliğin, gösterinin ve tüketimin, teknoloji ve ekonomi politik aracılığıyla yeniden anlam bulduğu modern dönem ile ritüel, şölen ve simgesel ilişkiler ağının etkin olduğu ilkel dönem arasında; zaman ve ölümün algılanma şekli ve bu algı karşısında geliştirdiğimiz toplumsal tepkiler - cevaplar arasında neredeyse tam bir karşıtlık vardır. Bu bağlamdan hareketle çalışmada modernizme özgü kültürel çelişkilere ve kapsamlı bunalımlara neden olan bu temel karşıtlıkların, sinema ve televizyon endüstrisinin teknik ve estetik imkânlarıyla desteklendiği vurgulanır. Böylece ölüm ve zaman gibi iki önemli kavramın, teknolojik ve ekonomi politik ilerlemenin işleyiş prensiplerine uyarak, görsel kültürle buluştuğu öne sürülür.Keywords : Ölüm, Zaman, Görsel Kültür, Sinema ve Televizyon, İlkel ve Modern Toplumlar