TEBERRU AKİTLERİNDE KABZ
Authors : Arif ATALAY
Pages : 1-20
View : 12 | Download : 4
Publication Date : 2020-06-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Teberru akitleri her hangi bir kâr ya da çıkar beklentisi olmadan yapılan ivazsız akitlerdir. Hibe, âriyet, vedîa, vakıf ve karz gibi akitler teberrû akitleri olarak değerlendirilir. Bu akitlerde mülkiyetin nakli ivazlı akitlerde olduğundan farklıdır. Teberrû akitleri bazı noktalarda mahiyeti itibariyle bir birlerinden farklılık göstermektedir. Bu farklılıklara binaen mülkiyetin nakli hepsinde de farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Hibe; bir karşılık olmaksızın, hibe edilenin/mevhubu’n-lehin mülkiyetinin sabit olmasıdır. Çünkü hibe malın karşılıksız olarak temlikidir. Hibe; -teberrûlar kabz ile tamam olur hükmü gereğince- icap ve kabul ile akdolunur, kabz ile tamam olur. Sadakalar da kabz ile tamam olur. Kabzdan önce teberrûdan rucû edilebilir ve o mal başka bir kimseye hibe ve sadaka olarak verilebilir. Vakıfta ise; vakfın mülkiyeti sahibinden çıkmamaktadır. Sadece mülkün menfaati ihtiyaç sahiplerine sadaka olarak verilir. Vakıf her ne kadar bir teberru akti olsa da mülkiyetinin mal sahibinde kalması yönüyle hibe ve sadakadan ayrılmaktadır. Vakıfta menfaatin mülkiyetinin naklinin şartları konusu ihtilaflıdır. Karz aktinde de menfaatin mülkiyetinin nakli söz konusudur. Karz aktinin konusu para gibi mislî mallardan olmalıdır. Buna göre karz bir iaredir, iare de malın kendisinin değil menfaatinin temlikidir. Vedia bir muhafaza akti olduğu için el ile ulaşılabilir ve kabza uygun olmalıdır . Âriyet malın menfaatinin karşılıksız olarak verilmesi olduğu için menfaatin hibesidir.Keywords : Fıkıh, Teberru, Akit, Hibe, Sadaka, Karz, Vedia, Ariyet