- Akademik Hassasiyetler
- Volume:11 Issue:24
- KAYBOLAN ÖZGÜRLÜK: FRANKFURT OKULU’NDA ARAÇSAL AKIL VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ ELEŞTİRİSİ
KAYBOLAN ÖZGÜRLÜK: FRANKFURT OKULU’NDA ARAÇSAL AKIL VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ ELEŞTİRİSİ
Authors : Ali Ekmekçi
Pages : 671-691
Doi:10.58884/akademik-hassasiyetler.1383274
View : 70 | Download : 80
Publication Date : 2024-04-27
Article Type : Research Paper
Abstract :Aydınlanma düşüncesinin en önemli iddialarından birisi, bir yanda doğa bilimleri ve teknik ilerleme insanlığın yaşam koşullarını iyileştirirken, sosyal ve ahlaki ilerlemenin de toplumsal ve siyasal alanın özgürlük ve eşitlik çerçevesinde düzenlenip refaha kavuşturulacağı beklentisidir. Ancak bu rasyonel ilerlemenin beklenen çıktıları üretememesi, Aydınlanmanın bu temel fikrinin eleştirilmesine yol açmıştır. Bu kapsamdaki en büyük eleştirilerden birisi Frankfurt Okulu olarak bilinen düşünce okulundan gelmiştir. Bu makale Frankfurt Okulunun aydınlanma, kapitalizm ve araçsal akıl eleştirisi kapsamında kültür alanını konu eden argümanları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Frankfurt Okulu düşünürlerine göre, Aydınlanmacı akıl, rasyonel ilerleme yoluyla gerçekleşecek insan özgürleşmesi amacından tarih içerisinde kopuş yaşamıştır. Söz konusu kopuşun ileri endüstriyel toplumlardaki tezahürlerinin anlaşılması için kültür konusuna odaklanmak gerekmektedir. Kültürün endüstrileşmesi hayatın tümden düzenlenmesinin en ileri aşaması olarak bireysel alanı düzenlemeyi de içermektedir. Bu makalede, Frankfurt Okulu düşünürlerinin ideoloji ve kültür endüstrisi ilişkisine yönelik argümanları tartışılarak, özgürlüğün artık ancak bireysel bir deneyim alanı içerisinde, geçici ve sahte bir tatmine kavuşturulan bir tür tüketim nesnesi haline dönüşümü irdelenecektir. İleri endüstri toplumlarında hüküm süren bilimsel ve teknolojik rasyonalite giderek sosyal, politik ve kültürel boyuta taşınmıştır. Kültürün endüstriyel üretimi, özgürlüğün bireysel ve subjektif bir alana hapsolmasına hizmet etmiş ve maddi düzeydeki çelişkilerin aşılmasında engel teşkil edici bir rol kazanmıştır. Kültür endüstrisi aracılığıyla insanlar subjektif özgürlük deneyimleri yaşamakta fakat bu deneyimler gündelik varoluş mücadelesinin olgusal dünyasında gerçek bir etki yaratmamaktadırlar. Bu bağlamda, çalışmada, Frankfurt Okulu’nun Aydınlanmanın vaat ettiği insan özgürleşmesi iddiasına yönelik eleştirisinin izi sürülerek, günümüz endüstriyel toplumunda özgürlüğün artık ancak kültürün bireysel tüketiminde sahip olunan sahte bir özgürlüğe dönüştüğü argümanı ortaya konulmaktadır.Keywords : Frankfurt, Kültür, İdeoloji, Araçsal Akıl, Marcuse