- Amisos
- Volume:9 Issue:Prof. Dr. Ergin AYAN'A ARMAÄAN Special Issue
- TÂBÎLİK-METBÛLUK MÜNASEBETLERİ ÇERÇEVESİNDE SULTAN SANCAR DEVRİ SELÇUKLU PARALARI
TÂBÎLİK-METBÛLUK MÜNASEBETLERİ ÇERÇEVESİNDE SULTAN SANCAR DEVRİ SELÇUKLU PARALARI
Authors : Fatih Sadıç
Pages : 67-81
Doi:10.48122/amisos.1478354
View : 37 | Download : 30
Publication Date : 2024-07-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Ortaçağ İslâm coğrafyasında siyasî yapılar arasındaki tâbîlik-metbûluk münasebetlerinin tam ve doğru olarak anlaşılmasında sikkeler önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu devirde tâbî bir hükümdar veya emîrin hutbede olduğu gibi darp ettirdiği sikkelerde de halifeden sonra metbû hükümdarı ad lakap ve unvanlarıyla birlikte zikrettirmek zorunda olması tâbîlik (vasallık) hukukunun gereklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şekilde adının zikredildiği sikkelere bakılarak bir metbû hükümdarın hâkimiyet sahasının genişliği de tespit edilebilmektedir. Sancar, 490/1097 yılında ağabeyi Sultan Berkyaruk tarafından Horâsân melikliğine tayin edilmesinden itibaren bir yönetici olarak altmış yıl hüküm sürmüştür. Bu sürenin ilk 22 yılını Horâsân Meliki unvanıyla vasal bir statüde, son 38 yılını ise Büyük Selçuklu tahtında oturan metbû bir hükümdar olarak geçirmiştir. Nitekim Sancar’ın darp ettirdiği sikkelerde de bu durumu müşahede etmek mümkündür. Melik Sancar, hutbelerde ve sikkelerde tâbîlik hukukunun bir gereği olarak sırasıyla Büyük Selçuklu tahtına oturan ağabeyleri Sultan Berkyaruk ve Sultan Muhammed Tapar’ın isimlerini zikrettirmiştir. Öyle görünüyor ki, Sancar’ın Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun başına geçmesiyle birlikte kestirdiği sikkelerde belirgin değişiklikler olmuştur. Artık o, vasal bir melik değil, sınırları doğuda Kaşgar’dan batıda Bizans ve Mısır’a kadar uzanan Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun En Büyük Sultan’ı olmuştur. Bundan böyle darp ettirdiği sikkelerde halifeden gayri hiçbir hükümdarın adını zikrettirmek mecburiyetinde olmadığı gibi bilakis onlarca tâbî hükümdar ve melikin, paralarında ismine yer vermek zorunda oldukları metbû bir hükümdar haline gelmiştir. Dolayısıyla bu çalışmamızda, Sultan Sancar devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu’na tâbî devletler ve atabegliglerden; Gazneliler, Batı Karahanlılar, Irak Selçuklu Devleti, Bâvendîler, Fars Atabegliği, Musul Atabegliği ve Dimaşk Atabegliği’nin bastırdıkları paralardan bazılarını inceleyerek tâbîlik metbûluk münasebetlerinin sikkeler üzerindeki şeklini ve mahiyetini ortaya koymaya çalışacağız.Keywords : Sikke, tâbîlik metbûluk, Büyük Selçuklu Devleti, Sultan Sancar, meskûkât