YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE ANADİL-HEDEF DİL YAPILARININ BAŞARIYA ETKİSİ
Authors : Ramazan KILIÇ
Pages : 11-28
Doi:10.33404/anasay.504243
View : 10 | Download : 9
Publication Date : 2019-02-28
Article Type : Research Paper
Abstract :Dil, başta insanlık olmak üzere hiçbir canlının kendisinden vazgeçemeyeceği bir sosyalleşme ve iletişim aracıdır. Varlığın oluşumundan bugüne önemini ve değerini asla yitirmeyen dilin kazanılması her zaman önemini koruyan bir gerçek olmuştur. Bu sebeple anadillerle yetinilmeyerek diğer dillerin öğrenim çabaları doğmuş ve sistematik eğitim planlamalarına geçilmiştir. Sarf edilen emeklerle ulaşılmak istenen nokta ise başarı denen ölçme ve değerlendirme yeterliliği olmuştur. Ancak bazı topluluklar ve ülkeler bunu gerçekleştirmede başarılı addedilirken kimileri ise başarısız kabul edilir. Türkiye gibi sistematik eğitim-öğretim mazisi bin yıldan fazla bir geçmişe dayanan ülkenin bu derece köklü tecrübesine rağmen dil eğitiminde başarılı olunduğu söylenmemektedir. Bu sebeple Türkiye şartlarında yabancı bir dil öğrenmenin mümkün olmadığı, gerçek manada başarının ancak yurt dışı eğitimiyle gerçekleştirileceği görüşü hakimdir. Öte yandan dil eğitiminde başarı veya başarısızlığın sınırları tam olarak belirlenmezken öğrenilen hedef dillerle Türkiye’nin pedagojik, jeopolitik, sosyolojik ve dilbilimsel açıdan sahip olduğu şartlar bir bütün halinde göz önünde bulundurulmamaktadır. Tüm bunların sonucunda yanlış bilinenler üzerine kurulu bir dil eğitim anlayışı hakim konuma gelmiştir. Bu çalışmada, dil eğitiminin vazgeçilmez aşaması olan ölçme değerlendirmede başarı ve başarısızlık olgularının tam olarak neyi ifade edebileceği üzerinde durulacaktır. Bu sebeple de global boyutta gerçekleştirilen İngilizce eğitiminin dünya ülkeleriyle Türkiye’deki başarı durumu kıyaslanacaktır. Sürekli dile getirilen “Türkiye’de dil eğitiminin başarısız olduğu” tezinin ne denli objektif olduğu sorusunun cevabı yanıtlanmaya çalışılacaktır. İngilizce eğitiminde başarılı ve başarısız olarak kabul edilen ülkelerden hareketle başarı ve başarısızlık ölçütleri daha objektif bir perspektifte değerlendirilecektir. Bu sayede gerek yabancı dil eğitimini sürdüren kimselerin daha gerçekçi bir eğitim anlayışı gerekse Türkiye’de yabancı dil eğitim politikasını dizayn edip uygulayan kimselerin yürütecekleri faaliyetlerinin imkan, sınır ve kapsamı daha sağlıklı bir zemine oturtulabilecektir.Keywords : Eğitim, Dil eğitimi