Rusya`nın Orta Doğu Politikası: Putin Dönemi
Authors : Alaeddin YALÇINKAYA, Soner DOĞAN
Pages : 206-220
Doi:10.17067/asm.1232080
View : 66 | Download : 80
Publication Date : 2023-07-26
Article Type : Research Paper
Abstract :Rusya, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra iç sorunlarla uğraştığı için Orta Doğu başta olmak üzere küresel sorunlara yeterli ilgiyi gösterememiştir. 2000’li yıllarda iktidarı ele geçiren Vladimir Putin, ülke içerisindeki sorunları kısa süre içerisinde çözerek, Rusya’nın SSCB dönemindeki etkinliğine ulaşması için dış politikada aktif arayış içerisinde olmuştur. Amerika’da yaşanan 11 Eylül saldırıları nedeniyle uluslararası arena da kaos durumunun ortay acıkmasıyla Putin, eski Sovyet Cumhuriyetleri başta olmak üzere SSCB’nin nüfuz kurduğu ülkeler ile ikili ilişkileri yeniden canlandırmaya başlamıştır. Putin, SSCB’nin yıkılmasıyla başlayan ABD’nin tek kutuplu süper güç modelini etkisiz hale getirmek ve Rusya’nın yeniden süper güç olduğunu hatırlatmak için çevre ülkelerde askeri operasyonlara başlamıştır. Bu kapsamda 2008 Gürcistan müdahalesi ve 2014’te Kırım\`ın işgal edilmesi ile somut adımlar atmaya başlamıştır. Putin’in Orta Doğu politikası, Sovyetleri dönemindeki etki alanını genişletmek ve pasifleşen ilişkilerin yeniden canlanması için aktif diplomasi atağı başlatmıştır. 2011 yılında başlayan Arap Baharı olayları ile Rusya, Suriye, Mısır, Irak, Libya ve Körfez ülkeleriyle ikili ilişkileri yakınlaştırmıştır. Rusya’nın bu ülkelerde iktidardaki isimleri desteklemesi, ilgili devletler tarafından memnuniyetle karşılanmış ve ikili ilişkilere pozitif katkı sağlamıştır. Bu durum ise Putin’in Orta Doğu’daki nüfuzunu güçlendirmiştir. Bu çalışmada Putin\`in Orta Doğu\`da yeniden etkinlik kurma politikası incelenmiştir. Rusya’nın yakın çevre politikasını güçlendirdikten sonra Orta Doğu\`da siyasi, askeri ve ekonomik etkinliğini geliştirmesi, yeni üsler kurması, vekâlet savaşları veya doğrudan müdahalelerle yeni dönemin belirleyici aktörleri arasına girmesi, öncelikle Sovyet sonrası Avrasyacı yaklaşımın genişletilmesi olarak değerlendirilmektedir. Jeopolitik avantajlarını bu süreçte ustaca kullanan Putin Rusya’sının stratejik dönüşümü, Realist büyük güç politikasını yeniden gündeme getirdiği sonucuna varılmaktadır.Keywords : Rusya, Orta Doğu, Arap Baharı, Putin