- Current Perspectives in Social Sciences
- Volume:22 Issue:4
- Unutulmuş Bir Dili Canlandırmak: Sekoyana’nın Kapıları’nda Doğa Okuryazarlığı
Unutulmuş Bir Dili Canlandırmak: Sekoyana’nın Kapıları’nda Doğa Okuryazarlığı
Authors : Nilsen GÖKÇEN
Pages : 2485-2496
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2018-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Şiirsel Taş’ın çocuk kitabı olarak yayımladığı Sekoyana’nın Kapıları insert ignore into journalissuearticles values(2017);, küçük bir çocuğun bilge bir kadından ağaçların, hayvanların, dağların, suyun yani insan dışı doğanın dilini öğrenme sürecini anlatır. Saçları ağarmak yerine yeşermiş Sekoyana dört kapısının her biri doğanın farklı anlamlarına açılan küçük, basit bir kulübede yaşamaktadır. Çocuk bu kulübede kaldığı kısa süre içinde doğayı dinlemeyi ve okumayı, insan dışı varlıkların onları dinlemesini bilenlerle konuşabildiğini, bu dilin duyu organlarının tümüyle, ama özellikle dokunmayla ilgili olduğu bilgisini edinecektir. İnsan ve insan olmayan doğanın arasına çekilen ayraçlar içinde günümüzde en yaygın olarak tartışılanı “dil”dir. Dile sahip olmak insanı tüm diğer canlıların en üstünde konumlandırmak için kaldıraç görevi görür. Oysa dilin yalnızca insana özgü olmadığı, insan dışı varlıkların da kendi aralarında çok karmaşık iletişim sistemleri kurduğu ve birbirlerinin varlıklarından, durumlarından haberdar oldukları, insanın üstünlüğü iddialarını önemli ölçüde zayıflatmıştır. Ayrıca insana ait dilin bir ayrıcalıktan çok, dış gerçekliğin üstünü örten bir hapishane olduğunun tartışılmaya başlanması, insanın avantajını dezavantaja çevirmiştir. Sembolik dile hapsolmuş insanın bu duvarları yıkabilmesinin anahtarı diğer varlıkların dilini insert ignore into journalissuearticles values(yeniden); öğrenmesi ve onları dinlemeye, okumaya çalışmasıdır. Serpil Opperman’ın madde-metin olarak adlandırdığı ve doğada canlı cansız her varlığın bedeninde, maddesinde barındırdığı öyküler, metinler, onları okumayı ya da dinlemeyi bilenlere kendilerine ilişkin bambaşka dünyaları sunarlar. Şiirsel Taş’ın kitabının hedef kitlesi olan çocuklar bu dili en çabuk öğrenebilen grubu oluşturur. Çünkü çocuklar, teknolojik oyuncakların ve kapitalist tüketim süreçlerinin ağlarına büyüklerden daha az dolanmış durumdadırlar. Doğadaki tüm varlıkların içkin bir değere sahip olduğu düşüncesine dayanan ekolojik adaleti tesis etmenin yolu ekolojik bilinç sahibi çocuklar yetiştirmekten geçer. Sekoya’nın Kapıları bu yolun tam da bu yolun başladığı noktaya açılmaktadır.Keywords : Şiirsel Taş, Çocuk Edebiyatı, Eko eleştiri, Maddi Eko eleştiri, Sekoyananın Kapıları