İbnü’s-Sükkerî ve Nafile Namazlarda Kıraate Dair Risalesi
Authors : Adem ÇİFTCİ
Pages : 422-459
Doi:10.33931/abuifd.756619
View : 11 | Download : 18
Publication Date : 2020-11-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Hanefî mezhebine göre nâfile namazların her rekâtında kıraat farzdır. Bununla birlikte Allah’a yakınlaşmak maksadıyla başlanan nafile ibadet herhangi bir sebepten ötürü bozulursa nezredilmiş ibadet gibi değerlendirilmiş, kazası gerekli görülmüştür. Ancak dört rekâtlı nafile namazlarda bir veya birden fazla rekâtta kıraatin terk edilmesi durumunda tahrîmenin bâki olup olmayacağı, ikinci şef‘e başlangıcın sahih olup olmayacağı, kaza edilmesi halinde hangi şef‘lerin kaza edileceği Hanefî imamları arasında ihtilafa konu olmuştur. Ebû Yûsuf nafile namazlarda kıraati zâid rükün olarak gördüğü için, tahrîmenin her durumda bâki ve ikinci şef‘e başlangıcın da sahih olacağı; İmam Muhammed ise nafile namazlarda kıraati kıyam ve rükû gibi aslî bir rükün olarak değerlendirerek bir rekâtta bile kıraatin terk edilmesinin hem tahrîmeyi hem edayı geçersiz kılacağını, bu sebeple ikinci şef‘e başlangıcın sahih olmayacağı ilkesini benimsemişlerdir. Ebû Hanîfe ise orta bir yol tutarak terki halinde namazın sahih olmayacağından hareketle kıraati aslî; imamın muktedî adına kıraati üstlenmesi yönüyle de zâid görmektedir. Bu sebeple ilk şef‘in tamamında kıraatin terk edilmesinin tahrîmenin butlanını ve ilk şef‘in fesâdını gerektireceğini ve ikinci şef‘e başlangıcın da sahih olmayacağını ifade etmiştir. Ancak ilk şef‘in sadece bir rekâtında terk edilmesi durumunda ise eda fasid olsa bile tahrimenin bâki ve ikinci şef‘e başlangıcın da sahih olacağını belirtmiştir. İbnü’s-Sükkerî eserinde Hanefi mezhebin muteber kaynaklarına müracaat ederek konuyu enine boyuna ele almıştır. Biz bu çalışmada İbnü’s-Sükkerî’nin hayatı ve eserlerinin yanı sıra özelde bu konuyu ele alıp, akabinde eserin neşrini gerçekleştireceğiz.Keywords : İslam Hukuku, Hanefi Mezhebi, Nafile Namaz, Kıraat, İbnü`s Sükkeri