Öznenin Trajedisi: Aynanın Ötesine Geçmek
Authors : Erman KAÇAR
Pages : 75-84
View : 12 | Download : 7
Publication Date : 2019-06-28
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmada Lacan’ın ayna evresi kuramı ile bir mitolojik anlatı olarak Narkissos öyküsü arasında kurulan yeni ve post yapısalcı bir söylem ele alınacaktır. Bu söyleme göre özne ‘benlikten’ sonra gelen bölünmüş bir yapıdır. Lacan’a göre 6-18 aylık bir bebek, ayna evresinde ilk kez kendi benliğinin ayrımına kendisinden farklı ve kendisinin dışında bir yerde, bir yansıtıcı yüzeyde varmaktadır. Bebek, bu yansıtıcı yüzeyde karşılaştığı imajını ilk defa annesinden özerk bir varlık ve kendine ait bir bütünlük olarak algılamakta ve bir ideal-ben olarak tasarlanan bu özerk varlığa büyük hayranlık duymaktadır. Yani bebek, kendi varlığını bir imaj üzerinden ayırt ederek kendisine bu imaj yoluyla birlik duygusu kazandırmış ve kendi benliğini hayran olunası bir bütünlük olarak kavramıştır. Fakat bu benlik ve bütünlük duygusu, Lacanyen gerçekliğin insert ignore into journalissuearticles values(reality); öğeleri olan dil ve toplum yasaları ile özne olmak pahasına parçalanmaya mahkumdur. Narkissos da -tıpkı Lacan’ın aynasındaki gibi- kendi yansıması üzerinden hayran olduğu imajını gerçekliğin içinde kavrama çatışmasında kaybetmiş ve bu dünyaya bir imaj olarak tutunduğu benliği de özne olmak pahasına sudaki aynanın ötesine geçerken boğularak yok olmuştur. Diğer bir deyişle Narkissos’un sudaki yansımasında hayran olduğu benliği; özneleşirken aşılmaz bir deformasyona uğramış ve Narkissos bunu hayatıyla ödemiştir. İşte bu çalışmada, Narkissos mitinde Narkissos’un ölümüyle sembolize edilmiş olan imgesel ile simgesellik arasındaki trajik bölünmenin yalnızca psikopatolojik bir olgu değil aynı zamanda felsefe tarihinde öznenin inşasına dair temel bir anlatı olduğu savı Lacanyen özne kuramı ile birlikte temellendirilecektir.Keywords : Lacan, Ayna evresi, Narkissos, İmgesel, Simgesel, Gerçek