Şiî Usûl Düşüncesinde İctihad Bağlamında Muâz Hadisinin Değeri
Authors : Ömer KORKMAZ
Pages : 909-925
Doi:10.37697/eskiyeni.668889
View : 7 | Download : 7
Publication Date : 2020-09-20
Article Type : Research Paper
Abstract :Muâz hadisi olarak bilinen ve Yemen’e vali olarak gönderildiğinde Hz. Peygamber’in “Ne ile hükmedeceksin?” sorusuna Muâz b. Cebel’in sırasıyla kitapla, sünnetle ve re’yimle şeklinde cevap verdiğinin rivayet edildiği hadis, Sünnî usûl âlimlerinin büyük çoğunluğu tarafından kabul görmüş ve kıyasın şer‘î delillerinden biri olduğunu ispat için kullanılmıştır. Buna mukabil Şiî âlimler kıyası kabul etmedikleri için bu hadisi reddetmişler ve batıl olduğunu iddia etmişlerdir. Bununla birlikte Şiî âlimler, sahih olduğu kabul edilse bile bu hadisin nas varken kıyasa başvurulmasının caiz olmadığını gösterdiğini ve kıyasın delillerinden olamayacağını belirtmişlerdir. Ayrıca onlar Muâz hadisini bilinen meşhur şekliyle kabul etmedikleri gibi hadisin “Kur’ân ve Sünnet’te hükmü bulunmayan meselelerin çözümünde Hz. Peygamber’e sorulması gerektiğini” belirten başka bir varyantını öne çıkarmışlardır. “Muâz’ın herhangi bir nas bulamadığı bir konuda Hz. Peygamber’e sorması ve cevabını beklemesi”ni ifade eden rivayetin öne çıkarılması Şia lehine çok önemli bir sonuç doğurmaktadır. Zira Sünnî kaynaklar-da meşhur olduğu şekliyle Muâz hadisi hem re’yin/kıyasın şer‘î bir delil olduğunu göstermekte hem de her dönemde bulunması zorunlu olan imam fikrine aykırılık arz etmektedir. Buna karşın “Hayır! Bana yaz/sor, ben de sana yazarım/cevap veririm” şeklindeki rivayet ise imamet anlayışını desteklemekte ve kıyasa değil imamın görü-şüne müracaat edilmesini istemektedir. Bu araştırmada Şia’nın kıyasın güçlü bir delili olarak sunulan Muâz hadisini batıl olarak nitelemelerinde, masum imam anlayışının etkisinin olup olmadığı incelenerek ilgili hadisi nasıl yorumladıkları ele alınacaktır. Ehl-i Sünnet tarafından kıyasın güçlü bir delili olarak sunulan Muâz hadisi imamet fikrine ve imamın varlığına aykırı bilgiler ihtiva etmektedir. Araştırmada geçtiği üzere Şia’da imam hem nassın kaynağı hem de yorumcusudur. Dolayısıyla imamın varlığı başkasının ictihad edebilmesine engel teşkil etmektedir. Bu nedenle Şiî usûlcüler Muâz hadisinin sahih olmadığını, sahih olduğu kabul edildiği takdirde de Ehl-i Sünnet tara-fından iddia edildiği gibi kıyasa delalet etmediğini savunurlar. Buna ilaveten Şiî âlim-ler, Muâz hadisinin farklı bir varyantının olduğunu dile getirerek hadisin bu tarikinin delil olmaya daha elverişli olduğunu iddia ederler. Buna göre Hz. Peygamber Muâz’a “Sana arz edilen davanın hükmünü Allah’ın Kitab’ında ve Resûlullâh’ın Sünnet’inde bulamazsan nasıl hükmedeceksin?” diye sorduğunda onun “Re’y ve ictihadımla amel ederim/hükmederim insert ignore into journalissuearticles values(ectehidu bi-ra’yî);” demesi üzerine Hz. Peygamber “Hayır! Bana yaz/sor, ben de sana yazarım/cevap veririm” demiştir. Dolayısıyla bu rivayete göre Muâz çözümünü Kitap ve Sünnet’te bulamadığı konularda ictihad edemeyecek aksine Hz. Peygamber’in cevabını beklemek zorunda kalacaktır. Kıyasın batıl olduğunu belirten Şiî usûlcüler Muâz hadisinin söz konusu varyantını öne çıkarmışlardır. Görüldüğü üzere “Hz. Peygamber’e sorması ve cevabını beklemesi”ni ifade eden bu rivayetin öne çıkarılması ve vurgulanması Şia lehine çok önemli bir sonuç doğurmaktadır. Zira Sünnî kaynaklardaki meşhur varyantıyla Muâz hadisi hem re’yin/kıyasın şer‘î bir delil olduğunu göstermekte hem de imamet fikrine aykırılık ifade etmektedir. Şia’nın öne çıkardığı rivayette Hz. Peygamber’in “Hayır! Bana yaz/sor, ben de sana yazarım/cevap veririm” şeklindeki cevabı imamet fikrine vurgu yapmakta ve kıyasa yani hür ictihadî görüşe değil imamın görüşüne müracaat edilme-sini istemektedir. Buna göre hükmü Kur’ân ve Sünnet’te yer almayan bir meselenin çözümünde Şiî âlimlerin ictihada başvurmayıp masum imama sormaları gerekmekte-dir. Sonuç olarak âyetlerin ve Sünnî hadis kaynaklarında yer alan hadislerin yorum-lanmasında önemli bir fonksiyon icra eden masum imam anlayışının Muâz hadisinin yorumlanmasında da etkili olduğu anlaşılmaktadır.Keywords : Şia, Caferî, Muaz Hadisi, İctihad, Masum İmam, İslam Hukuku