CHARLES L. STEVENSON’UN DUYGUSALCILIĞINDA İKNA’NIN YERİ
Authors : Nihat DURMAZ
Pages : 227-244
View : 10 | Download : 6
Publication Date : 2021-07-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Sokrates ile Sofistler arasındaki “mutlaklık” tartışmasına kadar geriye götürülebilen etik problemler, felsefenin temel tartışma konularından biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu durumun temel nedeni, etik problemlerin her dönemde yeni bir bakış açısıyla yeniden yorumlanması ve bu alana dair sorunların hala çözülememiş olmasıdır. Bu çalışmada Stevenson’un etik problemlere yeni yorumlama sürecinde hangi yöntemi uyguladığı ve ikna edici kavramları nasıl bir çerçeve içerisine dâhil ederek açıkladığı üzerinde durulacaktır. Bu yüzden Stevenson’un duygusalcılığı sadece etik problemlerin çözümlenmesinde ikna edici kavramların etkisi çerçevesinde ele alınmıştır. Nitekim rasyonel ve rasyonel olmayan şeklinde ikiye ayrılan bu anlayış, etik problemlerin çözümünde inanç ve tutumdaki anlaşmazlıkların ne düzeyde etkili olduğunu, duygusal ve kavramsal anlamın herhangi bir kavramı nasıl etkili hale getirdiğini ele almaktadır. Bu durum, Stevenson’un duygusalcılığının hem sübjektivizm hem de normatif etikten farkını da ortaya koymaktadır. O halde etik bir ilerlemeyi temsil eden Stevenson’un duygusalcılığının öncelikle ahlaki düşünceye yoğunlaşarak işe koyulduğu ve ilgi, eğilim ve tutumları sürece dâhil ederek bir etik anlayış inşa etmeye çalıştığı söylenebilir.Keywords : Duygusalcılık, Ahlaki İkna, Charles Leslie Stevenson, Felsefe Tarihi, Ahlaki Anlaşmazlık, Etik Dil