Lafız-Mana İlişkisi Açısından Hakikat ve Mecâz
Authors : Nurullah ŞENTÜRK
Pages : 145-171
Doi:10.26650/jos.1059050
View : 12 | Download : 4
Publication Date : 2022-04-28
Article Type : Research Paper
Abstract :Lafızlar içimizde saklı anlam hazinesini gösteren birer şifredir. İçimizde cereyan eden duygu ve düşünceleri lafızlar sayesinde dışarı vurur, manaya deyim yerindeyse hayatiyet kazandırırız. Lafızlar manayı kuşatan, sarıp sarmalayan kıyafetlerdir. Lafız içimizdeki anlamı ne eksik ne fazla yani tam olarak yansıtırsa buna “lafız-mana uyumu” denir. Bu, usulcüler tarafından delâlet-i mutâbaka diye adlandırılan durumdur. Lafız içimizde var olan anlamın bir kısmına aracılık ediyorsa buna delâlet-i tedammun denir. Lafız bazen de aralarında nedensellik ilişkisi bulunduğu için anlamın dışına taşar, yani lafzın ifade ettiği şey yalın anlamının çok ötesine geçer ki bu durum da delâlet-i iltizâm adıyla anılır. Lafzın bu kullanımlardan hangisini ifade etmesi gerektiğini hiç kuşkusuz konuşan veya yazan belirleyecektir. Ancak bu konuda “muktezâ-i hâl” denilen durum ve vaziyetin gerektirdiği şekle uygun konuşma birtakım şartlarla kısıtlanmıştır. Bu şartlar en geniş anlamda belâgat olarak ifade edilmektedir. Daha özel anlamda “ilm-i beyân” denen ve lafızların kullanımını, kullanımın sonuçlarını ve hangi anlama delâlet ettiğini ele alan fenomen hakikat veya mecâz diye karşımıza çıkar. Hakikat daha çok sözlük anlam denen olguyu çağrıştırmakta olup, doğrudan belâgatin konusu değildir. O halde lafzın hakikî anlamının dışında ilave başka anlamlar ifade etmek için kullanılması yani “mecâz” çalışmamızın ana eksenini oluşturmaktadır. Bu çalışmada beyân ilmi açısından kullanılan lafızların hakikat-mecâz olarak tasnifi, mecâzî lafızların neler oldukları ve mecâz kullanımının hangi şartlarda hakikatten daha beliğ olduğu konusunu üzerinde durulmuştur.Keywords : Lafız, Hakikat, Mecâz, Delâlet, İstiâre