Eskiçağ Mezopotamya İnanışlarında Gök Hiyerofanisi
Authors : Harun DUMAN
Pages : 37-43
View : 16 | Download : 14
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Other Papers
Abstract :Bu makalede, Eskiçağ Mezopotamya insanlarının gökyüzü hakkında hissettikleri, gökyüzünü kutsal saymaları ve bu kutsallık sonucunda da gökyüzüne bakarak kehanetler üretmeleri işlenmiştir. Eskiçağ Mezopotamya insanları kendi etrafında deneyimlediği doğaya veya doğa olaylarına, modern insanın bu olaylara bakış açısından farklı yaklaşarak bazı anlamlar yüklemiştir. Uçsuz bucaksız gökyüzüne baktığında buraya ulaşamadığı için göksel Hiyerofaniler meydana gelmiştir. Hiyerofani terimi, kısaca kutsalın tezahürü olarak çevrilebilir. Gökte yaşanan doğa olayları; yağmur, fırtına ve inceledikleri yedi gezegen; Venüs, Jüpiter, Mars, Uranüs, Satürn, Güneş ve Ay’ın hareketlerini her şeyin üstünde olan ve gökte yaşayan kutsal bir varlığa atfetmişlerdir. Bu yüzden göğü kişileştirerek ona An/Anu demişlerdir. Zamanla bu göksel varlık özellikle şehirleşmenin de etkisiyle Deus Otiosus yani ulaşılamaz ve uzak olan tanrı durumuna gelmiş ve Hiyerofanilerini daha dinamik ve yeni olan tanrılara bırakmıştır. Eskiçağ Mezopotamya insanları, göğü sadece kutsal saymamışlar, ayrıca göğü inceleyerek ve gezegenlerin hareketlerini gözlemleyerek astronomi ve astroloji konusunda günümüze kadar gelen önemli bilgiler bırakmışlardır. Bu bilgiler komşu memleketleri derinden etkilemiştir. Ayrıca gezegenlerin hareketlerini bir bakıma tanrıların insanlar ile bir haberleşme yolu olarak gördükleri için de bu gezegenlerin hareketlerine bakarak göksel kehanetler de üretmişlerdir.Keywords : Mezopotamya, Gök, An Anu, Hiyerofani