- Milli Folklor
- Volume:16 Issue:122
- BATILI SEYYAHLARIN GÖZÜNDEN İSTANBUL VE CEZAYİR’DE KAHVE VE KAHVEHANE KÜLTÜRÜ (17. YY- 19. YY)...
BATILI SEYYAHLARIN GÖZÜNDEN İSTANBUL VE CEZAYİR’DE KAHVE VE KAHVEHANE KÜLTÜRÜ (17. YY- 19. YY)
Authors : Suna TİMUR AĞILDERE
Pages : 14-28
View : 12 | Download : 5
Publication Date : 2019-07-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Anavatanı Afrika Boynuzu ülkelerinden Etiyopya olan kahvenin, 16. yüzyılda Yemen›den İstanbul›a getirilmesiyle birlikte tüketimi hızla yayılarak bir Osmanlı toplumsal geleneği hâline dönüşmüştür. Söz konusu gelenek, İstanbul’u ve 1830’a kadar Osmanlı idaresi altında yaşamış Cezayir’i diplomatik, dinî, askerî, ticarî, edebî ve ilmî gibi çeşitli nedenlerle ziyaret eden Batılı seyyahların en çok ilgisini çeken unsurlardan biri olmuştur. Öyle ki, İstanbul ve Cezayir’e ilişkin genellikle Fransızca ve İngilizce dillerinde kaleme alınmış seyahatnamelerde “kahve ve kahvehane” kültüründen bahsetmeyen esere nadiren rastlanmaktadır. Kahvenin, 17.yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti sınırlarını aşarak, Avrupa ülkeleri ile tanışmasıyla kahve içme alışkanlığı kelimenin tam anlamıyla Doğu ile Batı halkları arasında paylaşılan ortak kültürel bir miras olma özelliğine erişmiştir. Bu nedenle, 17. yüzyıldan 20.yüzyıl başlarına kadar yayınlanmış İstanbul ve Cezayir ile ilgili seyahat anılarının değişmez imgelerini kahve ve kahvehanelere ilişkin ayrıntılı olmakla beraber genellikle şarkiyatçı bakış açısıyla resmedilmiş basmakalıp tasvirler oluşturmaktadır. Çalışmamızda, 1560-1910 yılları arasında Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman ve Norveçli seyyahlar tarafından kaleme alınmış ancak Türkçe’ye çok azı çevrilmiş olan ve günümüz gezi rehberlerinin de atası sayılabilecek üslupta yazılmış seyahatnamelerde, yazarların İstanbul ve Cezayir’i oluşturan her çeşit toplumsal sınıfın vazgeçilmez ortak alışkanlığı olan kahve ve kahvehane geleneğine ilişkin tasvir ve bakış açıları örneklerle incelenmektedir.Keywords : Türk Kahvesi, Kahvehane, İstanbul, Cezayir, Batılı seyyahlar