- Milli Folklor
- Volume:17 Issue:135
- Kutsal Mekân, Ritüel ve Yemek: Eskişehir Türkmen Baba’da Yağmur Duası Uygulamaları ve Zomata Geleneğ...
Kutsal Mekân, Ritüel ve Yemek: Eskişehir Türkmen Baba’da Yağmur Duası Uygulamaları ve Zomata Geleneği
Authors : Adem KOÇ
Pages : 135-147
View : 11 | Download : 3
Publication Date : 2022-11-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Kutsal mekânlar, yani Merkez, insanlığın öteden beri ilgisini çekmiştir. Talipler, bazen tam inanarak bazen yarı imanla gerçek yaşamda aşamadığı problemin çözümünü burada ararlar. Kutsal mekânların bazıları resmî dinin ibadet esasları içine dâhil edilirken bazı mekânlar halk dini ya da batıl olarak görülebilmektedir. Bazen de resmî dinin kabul ettiği mekânlardaki kimi uygulamalar reddedilmektedir. Ancak kutsal mekânın dönüştürücü gücünü deneyimlemek isteyen talip buna çözüm yolu da bulmaktadır: senkretizm. Bu senkretik uygulamalar bazen iki farklı dine ait talipler tarafından bile gerçekleştirilebilir. Önemli olan nokta kutsal mekânın yeterli şöhrete sahip olmasıdır. Birçok kutsal mekân hâlâ ziyaret edilmekte, ancak kırsaldan kente göçün hızlanmasıyla kent yaşamı ve teknoloji nedeniyle geçmiş şöhretlerini ve koruyuculuklarını bundan sonra nasıl ve ne zamana kadar sürdürecekleri merak konusudur. Atalar kültünün İslam inancıyla birleşmesinin bir yansıması olarak Türkmen Baba kültü, Türk dünyasından Anadolu’ya benzer örnekleriyle Eskişehir’de kültürel sürekliliğin bir parçası olarak kabul edilebilir. Eskişehir’de Dağküplü ve Tandır köyleri arasında kalan dağın zirvesindeki Türkmen Baba, on üç köy halkı tarafından hacet bayramı ve yağmur duası için kutsal ziyaret mekânı hâline getirilmiş ve etrafında birtakım ritüeller geliştirilmiştir. Ritüeller, hem dinî hem sosyal boyutuyla insanların kendi aralarındaki davranışlarını ve insan ile doğaüstü varlıklar arasındaki ilişkiler yumağını düzenleme gücüne sahiptir. Ritüellerin gerçekleştiği mekânlar da özellikle M. Eliade’nin tanımladığı “merkez simgeciliği” özelliği taşımaktadır. İnsan-Tanrı, insan-doğaüstü, insan-insan gibi ayırabileceğimiz ilişkiler yumağında ritüel boyutuyla bağ kuran önemli bir araç da “yemek”tir. İlk zamandan günümüze, ilkelden moderne yemeğin bu nedenle çok boyutlu işlevleri vardır. Türkmen Baba etrafında hacet/yağmur duası için bir araya gelenlerin sosyal ilişkilerini de düzenlemesi açısından ritüelin bir parçası olan “Zomata” çok yönlü bir işleve sahiptir. Zomatayı hazırlayanlar ve yiyenler, kimin ne katkısı olduğunu bilmezler. Amaç, sosyal işleviyle her ekonomik seviyeden insanın “bir araya gelme”sinin sağlanmasıdır. Böylece hacet/yağmur duası için özellikle kalabalık insan grubu, ritüelin gerçekleşmesi açısından son derece önemlidir. Yemeğin bir araya getirme işlevi açısından gizli gücü de burada yatmaktadır. Gurbette yaşayıp da ziyarete gelemeyenler de ekonomik olarak katkı sağlayarak ritüeli yaşamaya çalışırlar. Zomata, hem hazırlanışı hem de sunumu açısından dikkat çekicidir. Sabah tören öncesi ile öğle dua ve ziyaret sonrası olmak üzere iki öğünde yemek, uygulamalara eşlik etmektedir. Bir araya gelen köylüler sadece yağmur duası yapmazlar, aynı zamanda köylerin, hayvanların, tarlaların durumu gibi konuları da konuşur, problemlerine çözümler ararlar. Tören bu şekilde sona erer. Bu tören hem yağmur duası hem şükür duası hem de hacet bayramı olarak değerlendirilir. Kent yaşamında kültürel mirasın yeniden tasarlanması ve sürdürülebilirlik bağlamında birlik ve beraberliğin, kuşaklar arası iletişimin ve yalnızlık duygusundan kurtularak dayanışmanın sağlanması açısından zomata kültürü yeni kente uyarlanabilir gözükmektedir. Türkiye’nin yağmur duası, ziyaret kültürü ve hayır geleneğine ait uygulamaları illerin yerel envanterleri ve Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanterinde daha fazla yer alarak farkındalığın artırılması sağlanabilir; ayrıca UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne aday dosyalar olarak sunulması da düşünülebilir. Bu çalışmada Eskişehir’in 13 Yörük köyünün bir araya gelerek kutsal ziyaret mekânı haline getirdikleri Türkmen Baba etrafında oluşturdukları Hıdırellez/hacet/yağmur duası gibi ritüeller ve bu ritüellerin bir parçası olan yemek kültürü, UNESCO SOKÜM çerçevesinde değerlendirilmiş ve halk bilimi bağlamında yapısal-işlevsel kuramla incelenmiştir. Alan çalışmasında gözlem yoluyla ve kaynak kişilerle yapılan görüşmelerle elde edilen veriler, görsellerle desteklenmiştir.Keywords : SOKÜM, Halk İnanışı, Atalar Kültü, Yatır, Somat