- Milli Folklor
- Volume:17 Issue:135
- “Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi Boyu”: Ben ve Öteki Açısından Bir Değerlendirme...
“Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi Boyu”: Ben ve Öteki Açısından Bir Değerlendirme
Authors : Sema ÖZHER KOÇ
Pages : 73-82
View : 12 | Download : 6
Publication Date : 2022-11-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Masallar, destanlar, halk hikâyeleri gibi anonim metinler ortak insert ignore into journalissuearticles values(kolektif); bilinç dışının ürünleridir ki bu ürünler, bir milletin çok eski çağlardan itibaren günümüze dek getirdiği inanışları, tecrübeleri, yürüttüğü toplumsal kuralları sembolik bir dil kullanarak ortaya koyar. Bu bağlamda -yakın zamana kadar- üç nüshası olduğu bilinen Kitab-ı Dede Korkut’un dördüncü nüshasının bulunuşu, Türklerin ortaya koyduğu tinsel varlığın tespiti ve yorumlanması ile dünya kültürüne katkısının ortaya konması açısından oldukça kıymetlidir. Hermenötik, 17. yüzyılda Hristiyanlığa ait kutsal metinlerin farklı versiyonu üzerine eleştirel incelemeler yaparak metnin “gerçek anlamının” yeniden elde edilmesi ile ilgilenmiş bir yöntem olup 18. yüzyılın sonlarında yazınsal metinlere uygulanmak için genişletilmeye başlanmıştır. Hermenötiğin temel iki kavramı “anlama” ile “yorum”dur ve bu iki kavram daima birbiriyle ilintilidir. Hermenötikte metnin anlamı aranıp bulunacak bir şey değil, inşa edilecek bir şeydir. Metni yorumlama sırasında metnin dili -ki hermenötik daha çok yazılı metinlerle ilgilenir ve yorumlanacak metnin ana dilde yazılmış olması tercih edilir- ve metnin yazıldığı “ortaklaşalıklar ortamı” insert ignore into journalissuearticles values(ortaklaşalık sferi/nesnel tin); göz önünde bulundurulmalıdır. Zira Dilthey hermenötiğinde tinsel yaşam “tarihsellik” karakterine sahiptir. Bu çalışmada Kitab-ı Dede Korkut’un dördüncü nüshasında yer alan Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi Boyu, hermenötik yöntem kullanılarak yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu yöntemin uygulanması sırasında doğru yorum için dikkat, edebî metnin kendisine yöneltilmiştir. Metnin ilk okunuşu sırasında bazı sözcük, sözcük grubu ve ifadelerde anlamsal boşluklar bulunduğu dikkati çekmektedir. Örneğin; Kazan, üzerine gelen yüz bin düşmanı yendiği hâlde av avlamaya yiğitleriyle değil, yalnız olarak gider ve bu “yalnız” olma durumu vurgulanır. Kazan, yedi farklı yerde gördüğü ışıkları kendi ordusunun ışıkları sanır; ama başarılı bir komutanın yönünü şaşırması mantıklı değildir. Kazan, yatmış uyuyan ejderhayı gördüğünde onu hemen öldürmek yerine “er” olarak nitelendirir ve ok atarak uyandırır. Ejderhanın tam Kazan’ı yutacağı sırada ikisi arasında birdenbire bir “kaya” belirir ve Kazan, bu kayanın kuytu bir yerine geçerek ejderhanın kendisini yutmasına engel olur. Ejderhanın heybetinden Kazan’ın gözü kanlanır ve Kazan, kendi gözünü oymaya yeltenir. Ejderha ile nasıl başa çıkacağını lalasından öğrenen Kazan, ejderhanın başını kesince ejderhanın başını kendi başına giyer ve ejderhanın derisinden silahlarına kılıf, atına örtü, çadırına gölgelik yaptırır. Bu ifadelere “Neden?” veya “Nedir?” sorularını yöneltmek ve Türklerin yüzyıllar içerisinde yarattığı “ortaklaşalıklar ortamı”nı da göz önünde bulundurarak bu soruları cevaplamak Salur Kazan’ın Ejderhayı Öldürmesi Boyu adlı metnin anlamını ortaya koymaya yardım edecektir. Çalışma metninde Salur Kazan’ı bilinç, ejderhayı ise yabancı/Öteki olarak kabul edeceğiz. Yabancı/Öteki ile karşılaşmak, bilincin sınırlarını fark edebilmesi için gereklidir. Yabancı ile karşılaşan bilinç ya Öteki tarafından yutulacak ya da Öteki ile uzlaşarak ontolojik anlamda yeniden doğacaktır.Keywords : Dede Korkut, Salur Kazan, ejderha, ben ve öteki, hermeneutik çözümleme