- Milli Folklor
- Volume:18 Issue:142
- El Sanatı Geleneğinde Usta-Çırak İlişkisi: Yaşayan İnsan Hazineleri Örneği
El Sanatı Geleneğinde Usta-Çırak İlişkisi: Yaşayan İnsan Hazineleri Örneği
Authors : Burakhan Kabaçam
Pages : 100-111
Doi:10.58242/millifolklor.1372122
View : 234 | Download : 175
Publication Date : 2024-06-20
Article Type : Research Paper
Abstract :Geleneksel bilginin gelecek kuşaklara aktarılma aracından biri olarak kabul edilen usta-çırak ilişkisi, sanatın da yaşamasını ve devamlılığını sağlamaktadır. Usta-çırak ilişkisi sanat dallarında farklı özellikler barındırsa da genel hatlarıyla benzerlikler göstermektedir. Bu çalışmada usta-çırak ilişkisinin temel dinamiklerine ulaşmak maksadıyla kaynak kişilerle görüşmeler yapılmış ve çıraklıktan ustalığa geçiş sürecinde eğitimin biçim ve nitelikleri incelenmiştir. Araştırma kapsamında verilerin toplandığı kaynak kişilerin sayısı, on ilde on ikisi usta, üçü çırak olmak üzere on beş kişiden oluşmaktadır. Kaynak kişilerin tamamı Yaşayan İnsan Hazineleri Programı’na kayıtlı el sanatı ustaları ve onların çırakları arasından seçilmiştir. Usta ve çıraklar; ebru, keçecilik, sipsi yapımı, nazar boncuğu yapımı, seramik, hüsn-i hat, yorgancılık, dilli-dilsiz kaval yapımı, çinicilik ve kispet yapımı gibi sanat alanlarından seçilmiştir. Yaşayan İnsan Hazineleri’nin örnek olarak seçilmesinin nedeni, bu kişilerin usta-çırak ilişkisinin tüm aşamalarında bulunmuş ve üstün bilgi ve becerilerinin resmî birimlerce onaylanmış olmasıdır. Belirlenen kişilerle yürütülen derinlemesine mülakatlar sonucunda usta-çırak ilişkisiyle ilgili genel bilgilerden, çıraklıktan ustalığa geçiş aşamasındaki eğitim metotlarını kapsayan yargılar değerlendirilmiştir. Usta-çırak ilişkisi informal bir eğitim sistemi olarak değerlendirilmiş ve örgün eğitimle farklılaştıkları konular üzerinde durulmuştur. Ustanın bilgi ve becerilerinin birçok aşamada çırağa örtük olarak aktarıldığı saptanmıştır. Usta-çırak ilişkisinde örtük olarak aktarılan geleneksel bilgiler; sanatın etiği, sanatın tekniği ve sanatın estetiği olarak üç başlık altında değerlendirilmiştir. Usta-çırak ilişkisi sırasında bu üç eğitim aşamasının kademeli olarak öğretildiği gözlemlenmiştir. Sanat etiği aşamasında sabır, disiplin, şeffaflık ve ahlak gibi temel değerler sanatın öğretimi, üretimi ve tüketimi süreçlerinde büyük rol oynadığından, bu değerlerin usta ve çıraklar arasındaki ilişkilerin şekillendirmesine ve çırağın gelişimine sağladığı katkılar değerlendirilmiştir. Ayrıca İslami kökenli sanatlar ve ticari kökenli sanatlar olarak sınıflandırdığımız sanatlarda, bu temel değerlerin farklılaştıkları ve benzeştikleri noktalara değinilmiştir. Sanatın tekniği aşamasında ustaların çıraklarına sanat eserlerini oluştururken uyulması gereken temel kuralların ve sanatın teknik inceliklerinin neler olduğuna, malzemelerin doğru kullanımına ve tekrara dayalı öğretime dair konular değerlendirilmiştir. Sanatın estetiği aşamasında ustalar, kalfalarına estetik değerleri anlamayı ve bu değerleri sanatlarına entegre etmeyi öğretirler. Bu aşamanın sanat eserle-rinin gündelik kullanım malzemesinden üretilmesine ve sanatsal bir nesneye dönüşmesine olanak sağladığı sonucuna varılmıştır. İslami kökenli sanatlarda ve ticari kökenli sanatlarda ustaların merkeze aldıkları dinamiklerin estetik algılarını şekillendirdiği sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak yapılan literatür taraması ve mülakatlar neticesinde sanatın etiğinin, tekniğinin ve estetiğinin boyutları arasındaki dengenin, sanatın bütünlüğünü oluşturan temel unsurlardan olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmayla sanatın, sadece teknik bilgi ve beceriyle sınırlı kalmaması; aynı zamanda estetik bir değer taşıması ve etik kurallara uygun olması gerektiği ortaya konulmuştur. Bu nedenle usta-çırak ilişkisinin, sanatın bu üç boyutunu bir araya getirerek öğretme ve öğrenme sürecini şekillendirdiği tespit edilmiştir.Keywords : El Sanatları, Usta Çırak İlişkisi, Sanat Etiği, Sanat Tekniği, Sanat Estetiği